Kendini geliştirmek için 37 pratik yöntem

Kendini geliştirmek istiyorsan öncelikle ne yapman gerektiğini bilmelisin. İnsan sürekli kendisini nasıl geliştirebileceğini düşünür durur. Kendini geliştirmek için birçok farklı yöntemi dener. Ben farklı bir yol izlemeyi düşünüyorum. En azından denenmiş ve test edilmiş yöntemlerle buluşmanı sağlamak istiyorum.

Hayatını iyileştirmek her zaman büyük bir atılım yapmakla ilgili değildir. Sürekli üzerinde çalışabileceğin bir şeydir. Her ne kadar hayattaki öncelikler arasında kendini geliştirmek arka sıralarda yer alsa bile birkaç dakikanı ayırarak bunu başarabilirsin.

Kendini geliştirmek istiyorsan öncelikle ne yapman gerektiğini bilmelisin. İnsan sürekli kendisini nasıl geliştirebileceğini düşünür durur. Kendini geliştirmek için birçok farklı yöntemi dener. Ben farklı bir yol izlemeyi düşünüyorum. En azından denenmiş ve test edilmiş yöntemlerle buluşmanı sağlamak istiyorum.

Her gün kitap okumalısın

Kitaplarla aran nasıl bilmiyorum. Onları seven insanlardan biri olabilirsin. Eğer öyleyse çok şanslısın demektir. Kitaplar bilgi depolarıdır. Bir kitaptan faydalanmanın sayısız yolu vardır. Kitapların doğası insana inanılmaz bir gelişim olanağı sunar. Senin okuduğun bir kitabı senden sonra yakın bir arkadaşın okumuş olsa bile seninle aynı deneyimlere sahip olmayacaktır.

Bilgi her ne kadar evrensel gibi gözükse bile bilgiyi işleme son derece öznel bir durumdur. Alışkanlıklar insanın başarıya giden yoldaki en önemli dostudur. Alışkanlıkların iyiyse güçlü bir insan olursun. Bu nedenle alışkanlıklar konusunda titiz olmalısın. Örneğin, günlük tutmak bir alışkanlıktır. Bu alışkanlığın faydaları için günlük nasıl yazılır isimli yazıma bakabilirsin.

Diğer taraftan sürekli televizyon izlemek, bilgisayar başında uzun süre eğlence odaklı vakit geçirmek, geç yatıp geç kalkmak gibi durumlar birer alışkanlıktır. Bunlar sağlığın ve gelişimin için faydalı olmaktan ziyade zararlıdırlar. Her biriyle aranda bir miktar mesafe olması gerekir.

Yeni bir dil öğrenmelisin

Türkiye’de doğmuş birisi olarak tanışacağın ilk dil büyük olasılıkla Türkçe olacaktır. Ancak kendini bu dille sınırlı tutmamalısın. Mutlaka donanımına ikincil bir dil katmalısın. Çoğumuz için bu ortaokul ve liseden itibaren öğrenmeye başladığımız İngilizce dilidir. Bazımız İngilizce öğrenme konusunda başarılı oluruz. Bazılarımız ise bir türlü öğrenemeyiz.

Çabalarını yersiz görmemelisin. Yeni bir dil öğrenmek için inatçı olmalısın. Çünkü yeni bir dil sürekli kendini geliştirmeni ve kendine destek olmanı sağlar. Yeni kültürlere açılmış olursun. En önemlisi yeni bilgilerle tanışma olasılığını artırırsın. Önerim bir an önce İngilizce öğrenmeye çalışmalısın. Aklında farklı bir dil varsa o hedef için de çaba gösterebilirsin.

Yeni bir hobi kazanmalısın

Kendini geliştirmek istiyorsan her zaman favori olan hobilerinin dışına çıkma cesaretini göstermelisin. Öğrenebileceğin yeni şeyler olup olmadığını gözden geçirmelisin. Elbette kalkıp sırf hobi olsun diye at biniciliği yap diyemem. Neye yatkın durumdaysan onunla ilgilenmelisin. Örneğin, futboldan hoşlanıyorsan basketbola bir şans vermeyi düşünebilirsin.

Yeni hobinin illa eğlence odaklı olmak zorunda değildir. Leziz yemekler yapabilmek için mutfağa girip Anadolu mutfağının meşhur yöresel yemeklerini yapmaya çalışabilirsin. Belki daha teknolojik ilerleyerek web tasarımı öğrenebilirsin. Bir blog açabilir ve içini hoşlandığın konudaki yazılarla doldurmayı başarabilirsin.

Yeni kurslara katılmalısın

Bu aslında bir fırsat adımıdır. Yeni kurslara gitmek demek yeni şeyler öğrenebilmek anlamına gelir. Aynı zamanda yeni insanlarla tanışma fırsatı elde edebilirsin. Bilgi ve becerilerini geliştirirken aynı zamanda sosyal becerilerini geliştirmek istemez misin? O halde başvurman gereken yer kurslardır.

Kursların uzun vadeli, yorucu ve sıkı takip gerektiren bir şeyler olmasına gerek yoktur. Çeşitli atölyelere katılabilirsin. Bu atölyelerden kazandığın izlenimlerle yoluna devam etmeye çalışabilirsin. Örneğin, Android uygulama geliştirme kursuna ve çalışma gruplarına katılabilirsin.

Korkularının üstesinden gelmelisin

Hepimizin bazı korkuları vardır. Belirsizlikte korkarız, toplum önünde konuşmaktan korkarız, risk almaktan korkarız. Bunların hepsine veya sadece birine sahip olabiliriz. Bunlar bizi bulunduğumuz konumda tutarlar ve ileriye doğru adım atmamıza engel olurlar. Önce sahip olduğun korkuları tanımlamalı ardından gelişim için fırsatları ortaya çıkarmalısın. Bir şeyden korkuyorsan o alanda bilgi eksiliğine sahip olabilirsin.

Her başarının ardında çok ciddi çalışma vardır. Çalışıp çaba göstermediğin müddetçe başarı elde etsen bile pek bir değeri olmayacaktır. Sürekli rahatlık bölgende kalırsan ve ileriye doğru adım atmayı göze alamazsan kendini geliştirmenin bir yolunu bulamazsın.

Rahatlık alanın hayatında zamanının büyük bir kısmını harcadığın alandır. Diğer insanların buraya çok fazla müdahale etmesini istemezsin. Yine diğer insanların müdahalelerini kısıtlayarak farklı şeyler yapmayı deneyebilirsin. Yeni şeylerle uğraşmak gelişimin için oldukça değerlidir.

Yeteneklerini geliştirmeye çalışmalısın

Bireysel olarak bir insan çok farklı yeteneklere sahip olabilir ama burada önemli olan sahip olunan yeteneklerin işlevsellik durumudur. Her konuda bilgi sahibi olduğun zaman çok daha iyi bir insan olacağını düşünüyor olabilirsin. Ancak bu çok sağlıklı bir düşünce değildir.

Yetenek çantanda 20-30 tane kabiliyet olabilir ama aralarından bir tanesini bile en iyi şekilde gerçekleştirecek kadar becerikli değilsen gelişim açısından bir anlamı olmayacaktır. Miktarları değil niteliği düşünerek hareket edip yeteneklerini geliştirmeyi düşünmelisin. Örneğin, ben bir blog yazarıyım ve sürekli olarak araştırma ve yazma becerilerimi geliştirmek durumundayım. Sen neleri tercih edersin?

Erken kalkma alışkanlığı edinmelisin

Kendini geliştirmek istiyorsan aynı zamanda üretkenliğini geliştirmen gerekir. Birçok başarılı iş adamı ve iş kadını sabah erken kalkma alışkanlığına sahiptir. Bu sayede günlerinden ekstra verim almayı hedeflerler. Sabah 06:00 gibi uyanmaya çalışmalısın. Bu senin gün boyunca aktif kalmanı sağlayacaktır. Başlangıçta alışmak için biraz zorlanırsın ama alışkanlığı edindikten sonra işin fazlasıyla kolay olacaktır.

Erken kalkmış olman hemen kalkıp ağır işlerle uğraşman gerektiği anlamına gelmez. Tam tersine güne hafif eforla başlamak iyi bir fikirdir. Bir fincan sabah kahvesi yaptıktan sonra kahvaltını hazırlayabilir ve mutlu bir kahvaltıya başlangıç yapabilirsin. Sonrasında birkaç sayfa kitap okuyarak işe gitmek için yola çıkabilirsin. Bu rutin sabahı en iyi şekilde geçirip gün boyu enerji dolu kalmana yardımcı olacaktır.

Erken yatma alışkanlığı edinmelisin

Erken kalkmak istiyorsan ne yapman gerekir? Elbette erken yatman gerekir. Gece 01:00’de yatıp sabah 06:00’da kalkmak kadar yorucu başka bir eylem yoktur. Her zaman doğru miktarda uyumalı ve doğru şekilde uyumalısın. Bazen sağda solda, televizyonda veya sosyal medyada uyku saatleriyle ilgili bir şeyler duymuş olabilirsin.

Uzmanlar bu konuda net değiller ama ben gayet net olacağım. Bir günün gerçekten iyi geçmesini istiyorsan en az 8 saat uyuman gerekir. Sabah 06:00’da kalkacaksan saat 22:00’de uyumalısın. Uyumadan önce dilediğini yapabilirsin. Sosyal medyada gezinebilir, birkaç sayfa kitap okuyabilir veya arkadaşlarınla telefonda konuşabilirsin. Burada önemli olan erken yatma konusunda süreklilik ortaya koymandır.

Egzersiz yapmalısın

Erken kalkmayı alışkanlık edindiysen her şeyi bununla sınırlı bırakmamalısın. Aynı zamanda egzersiz konusunu bir alışkanlık haline getirmelisin. Ağır egzersizler yapmana gerek yoktur. Örneğin, haftanın üç günü 30 dakikalık hızlı yürüyüşler gerçekleştirebilirsin. Bunu yapma imkanın yoksa evde kendine ait bir ortamda ekipmansız antrenman yapabilirsin.

Egzersiz konusunda kişisel tercihler her zaman değişiklik gösterecektir. Benim için yürüme ve koşma önemlidir. Senin için yüzme iyi bir egzersiz biçimi olabilir. Neye imkanın varsa onu yapmaya çalışmalısın. Önemli olan hareketli kalman, fiziksel olarak iyi durumda olman ve sağlıklı bir hayata sahip olduğunu hissederek yaşamaktır.

Geleceğe not bırakmalısın

Kendini geliştirmek istiyorsan bunu mutlaka yapmalısın. Bundan beş yıl sonra kendini nerede görüyorsun? Aynı mı olacaksın? Bir şeyler değişecek mi? Neler değişecek? Kişiliğinde değişimler olacak mı? En önemlisi kendini geliştirmiş olacak mısın? Bunu bilebilmek için gelecekteki kendine bir not yazmalısın. Bazısı buna geleceğe mektup adını verir.

Burada temel amaç kendin için bir motivasyon kaynağı oluşturmaktır. Örneğin, mektuba “İngilizce konuşamıyorum ama bir yıl sonra konuşabilen birisi olacağım.” diye bir cümle bırakabilirsin. Bu cümle senin için sihirli bir motivasyon kaynağı olacaktır. Notu bir zarf içerisine koyup onu zamanı geldiğince açmak üzere bir yere saklamalısın. Artık mektubu açma niteliğine sahip olduğun zaman onu açabileceksin.

Rahatlık bölgenden çıkmalısın

Kendini geliştirmek istiyorsan çaba göstermen gerekir. Yoğun çaba gösterdiğin zaman bunun meyvesini toplayacağından emin olabilirsin. Ancak rahatlık bölgende kalmaya devam edersen bu hiçbir şey yapmadığın anlamına gelecektir. Bu nedenle bir fırsatını bulup rahatlık bölgenden çıkman gerekir. Bu kendini geliştirmek için kendine yapabileceğin en güzel iyiliklerden biridir.

Peki, rahatlık bölgesi nedir? Sürekli aynı yerlerde mi takılıyorsun? Sürekli diğer insanların sana ait alana yanaşmasına izin vermiyor musun? İşte bu rutin senin rahatlık alanın durumundadır. Bu bariyerleri ortadan kaldırmalı ve farklı bir şeyler yapmalısın. Kendini yeni deneyimlere, yeni becerilere ve yeni etkileşimlere açık hale getirerek yeni şeyler öğrenmeye başlayabilirsin.

Rekabete girmelisin

Rekabeti küçümsemeni asla önermem. Çünkü bu kendine yapabileceğin büyük kötülüklerden biri olacaktır. Rekabet her zaman daha fazlasını yapabilmek için seni ikna edebilecek özel bir durumdur. Kendini geliştirmek için hedefini belirlemiş durumdaysan o hedef için kendine bir rakip bulmalısın. Bir rakip yoksa onu yaratmalısın.

Peki, nasıl olacak bu iş? Yakın bir arkadaşınla yemeğine iddiaya girebilirsin mesela. Örneğin, “Bir yıl sonra Almanca öğrenmiş birisi olacağım göreceksin. Var mısın iddiaya?” diye bir arkadaşınla iddiaya tutuşabilirsin. Arkadaşın senin gelişmeni isteyen biriyse bunu seve seve kabul edecektir. Sonunda yemek ısmarlamak olsa bile gerçek arkadaşlar bunun lafını dahi etmeyecektir.

Kör noktaları bulmalısın

Bunun zor bir adım olduğunu söylemeliyim. Kör nokta görme şansımızın olmadığı alanları ifade eder. Bu, özelliklerin, değerlerin, davranışların, özel durumların, alışkanlıkların, hislerin ve düşüncelerin gibi farklı şeylerden oluşur. Kendin hakkında bilmediğin veya göremediğin şeyleri öğrenmen gerekir. Böylece kendini geliştirmek için çok daha etkili adımlar atabilirsin. Çünkü önünde hedefin belli olmuş olur.

Örneğin, kibirli insanları pek sevmediğini düşünelim. Neden? Bu soruyu ilk duyduğunda ilk vereceğin cevap “beni rahatsız ediyorlar” veya “çok zorlayıcı insanlar” diye bir tanımlama yapabilirsin. Ancak bunlar buz dağının görünen yüzüdür. Senin bulman gereken ise kibirli insanların seni etkilemesinin arkasındaki derin sebeplerdir.

Destek almalısın

Kendini geliştirmek istiyorsan geri bildirim almak son derece önemlidir. Örneğin, ne kadar çaba gösterirsen göster kör noktalarını öğrenme konusunda yetersiz kalabilirsin. Bu noktada seni tanıyan insanlardan destek almayı düşünmelisin. Çünkü insanın kendini başkalarının gözünden görme ihtimali çok düşüktür. Sana dışarıdan bir göz lazımdır. Bunu en yakınındaki insanlarda bulabilirsin.

Arkadaşlarından alacağın destek çok önemlidir. Çünkü sen kendini farklı konumda görürken onlar seni farklı bir konumda görebilirler. Davranışlarını ve düşüncelerini daha objektif bir biçimde yorumlama şansına sahiptirler. Bu imkandan yararlanmalı ve kendini geliştirebilmek için eleştirileri kabul etmelisin.

Eleştirilere açık olmalısın

Rekabetçi olmadığın zaman gelişimin yavaş olur. Bir rekabet ortamı oluşturmalı ve bu ortamda varlık gösterebilmek için tüm çabanı ortaya koymalısın. Kilo vermeye çalışabilirsin, günlük yirmi farklı hareket yapabilirsin, aylık harcadığın miktarı kısmanın yollarını arayabilirsin. Rekabet edebilmek için belirlediğin hedef ne olursa olsun ona bağlı kalmaya çalışmalısın.

Kendini geliştirmek istiyorsan en önemli yardımcıların sana gelen eleştiriler olacaktır. Eleştiriler saptamakta zorlandığın eksik yanlarını ortaya çıkarırlar. Bununla birlikte keşfetmekte zorlandığın kör noktaları eleştiriler yardımıyla açığa çıkarabilirsin. Her insan eleştirilmekten çok hoşlanmaz. Ailenden, arkadaşlarından veya iş arkadaşlarından gelen eleştirilere karşı açık olmalısın.

İrade gücünü yükseltmelisin

Belirlemiş olduğun bir yolda giderken istediğin faydaları göremezsen artık vazgeçmen gerektiğini bilmelisin. Örneğin, 5 yıl boyunca aynı şeyi yapıyorsan ama bir türlü sonuç alamıyorsan artık farklı bir yol çizmeye çalışmalısın. Yeni bir yol seçmeli ve o tarafa gitmelisin. Bunu yapabilmek için irade gücüne ihtiyacın olacaktır.

Süreci başlatabilmek için ilk ihtiyaç duyduğun şey irade gücüdür. Geçen yıl yaptığın aynı şeyleri tekrar yapmana gerek olmadığını bilmelisin. Hatalarını fark edip onları temizlemelisin. Geçmişe değil geleceğe yatırım yapmalısın. Böylece ortaya koyduğun çabayla ilgili farklılıkları görmeye başlayabilirsin.

Hatalarını kabul etmelisin

Bazen hatalarımızı kabul etmekte zorlanırız. Bu durumda işimize yarayacak çok önemli iki kelime vardır. “Özür dilerim.” diyebilme cesaretini göstermelisin. İstersen bunu Fransızca bir kelime olan “Pardon” ile yapabilirsin. Seçim sana kalmış. Basit bir özür dahi çıkmış olduğun yeni yolda sana destek olacak ilk motivasyon kaynağıdır.

Hatalarını kabul etmelisin. Hatta hatalarını kendine itiraf etmelisin. Onlar hakkında herkese tek tek hesap vermek zorunda değilsin. Sadece oturup kendinle konuşmalısın. Yok yere canını sıkmana gerek olmadığını bilmelisin. Her ne yaparsan yap kendine yaparsın ama gelişim beklentin varsa hatalarını kabul etmen çok önemli bir ayrıntıdır.

Yapılacaklar listesi kullanmalısın

Yapılacaklar listesi kullanmak üretkenlik için çok önemlidir. Bu listeler sayesinde odaklanma problemini dahi ortadan kaldırabilirsin. Vaktinin bir kısmını yapılacaklar listesi oluşturmaya ayırmalı ve bunu yaparken aşırı seçici davranmalısın. Örneğin, bugün bir blog yazı yazmak istiyordum ve bunu yapılacaklar listesine eklemiştim. Şimdi bunu yapmak üzereyim.

Yapılacaklar listesinin nasıl oluşturulduğu önemli değildir. Bazı insanlar klasik kağıt ve kaleme sadık kalmaya çalışırlar. Bazı insanlar ise teknolojinin getirdiklerini kullanırlar ve bilgisayarlarında bir not uygulaması kullanırlar. Bazı insanlar ise bunun için geliştirilmiş mobil uygulamaları kullanırlar. Örneğin, yapılacaklar listesi uygulamaları kısmında işe yarar bazı uygulamalara değinmiştim. Gönül rahatlığıyla bunları kullanabilirsin.

Zayıf yanlarını keşfetmelisin

Herkesin bir kusuru vardır. Bir başka ifadeyle hiç kimse mükemmel değildir. Önemli olan bu kusurların farkında olmak, onları anlamak ve onları ortadan kaldırmaya çalışmaktır. Bunu yaparak kendini geliştirmek için epey etkili adımlar atabilirsin. Kusurların nelerdir? Bu kusurları kapatmak için neler yapabilirsin? Bu sorulara çeşitli cevaplar bulmalısın.

Kusurların her ne ise onları saptarken dürüst olmalısın. Kusurlar ve onları ortadan kaldırma konusunda sabırdan sonra en çok ihtiyacın olacak nitelik dürüstlüktür. Dürüst olmazsan kusurlarını göremezsin, kusurlarını göremezsen kendini geliştirme konusunda ileri doğru adım atamazsın. Bunun bilincinde olmak çok önemlidir.

Hedeflerini gözden geçirmelisin

Bundan sonraki adımda harekete geçmeni önereceğim ama şimdi hedeflerine göz atma vakti. Bir hedef için yola çıktığın zaman aklında sadece o olur. Bu hedef büyük bir hedef ise ve parçalanmamış vaziyette önünde duruyorsa büyük bir hata yaparsın. O hedefi parçalara ayırıp öyle hareket etmelisin. Çünkü küçük hedefleri yerine getirmek her zaman büyük hedefleri yerine getirmekten daha kolaydır.

Süreci hemen şimdi başlatmaya çalışmalısın. Yüksek hedefler belirlemelisin. Bu yüksek hedefleri parçalara ayırmalısın. Yapabileceğin nitelikte her parça yeterli olacaktır. Yapabileceğinin ötesinde hiçbir şey ile ilgilenmeni tavsiye etmem. Önemli olan küçük parçaları yutarak büyük hedefe doğru ilerleyebilmektir.

Harekete geçmelisin

Kendini geliştirmenin en kolay yolu hiç kuşkusuz harekete geçmektir. Öğrendiğin onlarca bilgiyi hiçbir yerde kullanmazsan bir anlamı olmayacaktır. Dolayısıyla edindiğin her bilgiyi kullanmanın yollarını bulmalısın. Mümkünse hiçbir yerde kullanamayacak olduğun bir bilginin peşinden gitmemelisin. Bu çabana ve emeğine yazık etmen anlamına gelir.

Peki, harekete nasıl geçebilirsin? Yukarıda söylemiş olduğum yapılacaklar listesinden yardım alabilirsin. Öncelikle yapman gereken hedef oluşturmaktır. Bir şeyi hedefin haline getirdikten sonra onu birkaç eşit parçaya bölerek küçük hedefler oluşturmalısın. Küçük hedefleri yapılacaklar listesine kaydederek onları adım adım yerine getirmelisin. Böylece başlangıçta büyük gözüken hedefini yerine getirmiş olursun.

Kötü alışkanlıklarına veda etmelisin

Yapmaktan çok hoşlandığın ve kendine bir türlü hakim olamadığın bir şey var mı? Örneğin, güne mutlaka kahve içerek başlaman gerektiğini düşünüyor olabilirsin. Her akşam işten çıktıktan sonra koşuya gitmen gerekebilir. Belki daha ince ve farklı alışkanlıklara sahip olabilirsin. Bu alışkanlıkların nasıl oluştuğunu anlamaya çalışmalısın. En önemlisi bu alışkanlığın hayatına etkisini sorgulamalısın.

Alışkanlıklar söz konusu olduğunda çoğu insan alışkanlıklarını kontrol etmek ister. Sigarayı bırakmak, sağlıklı bir beslenmeye sahip olmak veya erken yatmak gibi alışkanlıkları kontrol etmek ise her zaman zordur. Kötü alışkanlıklar, bilinçaltında gelişen ve gerçekleşen davranışlar oldukları için fazlasıyla sinsidirler. Bu alışkanlıklar başarılarımız ve başarısızlıklarımız üzerinde önemli etkiye sahiptirler. Dolayısıyla onlardan kurtulmalısın.

Yeni alışkanlıklara sahip olmalısın

Kötü alışkanlıkları bir bir hayatından çıkardıktan sonra onların yerlerine bir şeyler dahil etmen gerekir. Bunu bir futbol maçındaki oyuncu değişikliği gibi düşünebilirsin. Bir alışkanlık oyunun dışına çıkarken bir alışkanlık oyunun içine girmelidir. Aksi taktirde hayatında bir boşluk varmış gibi hissedersin. Bu boşluk zamanını ve çabalarını olumsuz etkileyecektir.

Peki, hangi alışkanlıklara sahip olman gerekir? Bu soru yaşantına göre değişir. Sahip olduğun zamana ve imkanlara göre bir şeyler düşünmelisin. Daha önce bahsettiğim gibi kitap okumak, erken kalkmak ve egzersiz yapmak gününün bir parçası haline gelmelidirler. Bunun dışında araştırmayı alışkanlık haline getirebilirsin. Böylece her gün yeni bilgiler edinmeye devam edebilirsin.

Olumsuz insanlardan uzak durmalısın

Bunu çoğu zaman başarmamız pek mümkün olmaz. Ancak başarmak zorunda olduğumuzu bilmeliyiz. Olumsuz insanlarla arana mutlaka mesafe koymalısın. Çünkü onlar enerjini yok edebilecek güce sahiptirler. Güçlerini kullanmalarına izin vermemelisin. Onlarla geçirdiğin vakti azaltmalı ve kendine daha fazla vakit ayırmalısın.

Tanıdıkların, iş arkadaşların ve normal arkadaşlarından oluşan bir grup insanı düşünmen gerekebilir. Bu insanların arasında mutlaka güvenine zarar veren, güvenine ihanet eden ve olumsuzluk yayan insanlar vardır. Bir insan olarak bunlardan tamamen uzak durmamız mümkün değildir. Çünkü sosyalleşmeye ihtiyaç duyarız. Tamamen olmasa bile bu tür insanlarla arana mesafe koymaya çalışmalısın.

Zor insanlarla başa çıkmayı öğrenmelisin

Bazı koşullarda belirli insanlardan kurtulman söz konusu olmayabilir. Örneğin, çalıştığın yerde şefin durumunda olan birinden kurtuluş şansın yoktur. Ondan uzak duramazsın çünkü bunu yaparsan işinden olma olasılığın vardır. Bu tür durumlar için acil eylem planının olması gerekir. Bir başka ifadeyle zor insanlarla başa çıkmayı öğrenmen gerekir.

Zor insanlar her yerde karşına çıkabilirler. Onlardan biri olmadığını umut ediyorum. Çoğu insan sorunların çatışma olmadan çözülmesini arzulasa bile bu her zaman olan bir şey değildir. Hayatımızda diğer insanların olumsuzluklarıyla yüzleşmek zorunda kalacağımız anlar vardır. İşte bu anlarda onların tuzağına düşmeden hareket etmemiz gerekir.

Arkadaş çevrenden öğrenmelisin

Her insanın öyle veya böyle bir becerisi vardır. Bunları fark etmek ve bu konuda yardım isteyebilmek senin elindedir. Arkadaş çevrene göz atabilirsin. Onlardan öğrenecek çok şeyin olduğuna emin olabilirsin. Mesela şu an en iyi arkadaşını düşünebilirsin. Ondan öğrenebileceğin bir yeteneği var mı? İşte bunu fırsat bilmelisin.

Yapman gereken oldukça basittir. Onun sahip olduğu özelliğe sahip olmak için çaba göstermelisin. Elbette her zaman ne tür zorluklarla karşılaşacağını bilemeyebilirsin. Ancak bir yeteneği alıp geliştirmek o kadar zor bir şey değildir. Arkadaşınla konuşup ondan destek alabilirsin. Sana yardımcı olmaktan memnuniyet duyacaktır.

Sosyal medyada daha az zaman geçirmelisin

Bu konuda insanları ikna etmek zor olsa bile şansımı denemek istiyorum. Birçoğumuz artık günün belirli bir kısmını sosyal medyada gezinerek geçiniriz. Arkadaşlarımızın fotoğrafları, hikayeleri, gönderileri yani paylaşımları arasında mekik dokuruz. Bu her ne kadar boş vakti değerlendirme açısından güzel gözükse bile zaman kaybı açısından oldukça sakıncalı bir durumdur.

Sosyal medyada ve anlık mesajlaşma uygulamalarında geçirdiğin vakti mutlaka azaltman gerekir. İletişim için kullandığın kanallar açık kalabilir. İhtiyacın olduğunda uygulamaları açıp birilerine bir şeyler yazabilirsin. Ancak gerek duymadığın halde bildirimleri açık tutarsan tüm dikkatinin kısa süre içerisinde dağılmasına neden olursun. Bu nedenle kendini geliştirmekte zorluk yaşayabilirsin.

Strateji oyunu oynamalısın

Bu kısım isteğe bağlı olsa bile mutlaka yapmanı öneririm. Bunun için geçerli bir sebebim var elbette. Strateji oyunları, strateji geliştirme ve beyin gücünü kullanma konusunda sana yardımcı olacak oyunlardır. Oyunun ne olacağına sen karar verebilirsin. Örneğin, klasik bir oyun olarak satrancı tercih edebilirsin. Daha teknolojik olsun istiyorsan bilgisayar oyunlarına veya mobil oyunlara göz atabilirsin.

Neyi oynamak istediğin tamamen sana kalmış durumdadır. Fakat burada ufak bir sınır çizgisi vardır. Strateji oyunları oynamak için kendine ayırdığın sürenin belli olması gerekir. Saatlerce kendini oyuna kaptırıp gitmemelisin. Örneğin, bir saat boyunca strateji oyunu oynamayı yapılacaklar listene dahil edebilirsin.

Televizyon izlemeyi azaltmaya çalışmalısın

Bazı insanlar kendini geliştirmek isterken aynı zamanda eğlencelerinden ödün vermek istemezler. Maalesef bu tür bir durum geçerli değildir. Eğlenceden kısıp zamanını tamamen gelişime yatırmanı önermiyorum. Fakat bazı gereksiz şeyleri azaltmanı öneriyorum. Örneğin, televizyon karşısında geçirdiğin süreyi azaltmayı düşünebilirsin.

Biliyorum, akşam eve geldiğinde yorgunluğunu giderecek bir dizi veya film izlemek hoşuna gidiyor olabilir. Benim de gıpta ettiğim, çok beğendiğim ve takip ettiğim oyuncular var. Ancak her şeyi kararında bırakmak zorundasın. Bütün akşamını diziye ayırmak yerine ailenle vakit geçirmeye ayırırsan bu senin için çok daha faydalı bir adım olacaktır.

Öncüleri takip etmelisin

Birçok insan bunu istemeyerek bile olsa yapar. Sen henüz yapmadıysan en kısa sürede bu adımı atmalısın. Kendini geliştirmek istediğin alanda öncü olan kişileri takip etmeye başlamalısın. Onlardan öğrenecek çok şeyin olduğunu unutmamalısın. Üstelik artık Twitter gibi bir yer varken onların herkese açık bir biçimde paylaştığı bilgilerden yararlanabilirsin.

Kendi alanında öncü olan kişiler doğru davranışlar, doğru nitelikler ve becerilerle bulundukları konumu hak eden kişilerdir. Bu konuda çok örnek verebilirim ama yönlendirme yapmak istemiyorum. Bu kişilerin kimler olduğunu kendi alanına göre benden daha iyi biliyor olmalısın. Onlardan öğrenecek çok şey olduğunu unutmamalısın.

Geçmişi geride bırakmalısın

Evet, bunu yapmalısın. Bırak gitsin demelisin. Geçmişin yüküyle yaşamak gelecekte hiçbir işe yaramayan bir şeydir. Sadece kendini sınırlamış olursun. Sadece geçmişteki mutsuz açmış çiçeğin hala açmaya devam etmesini sağlarsın. Bu nedenle geçmişle arana bir çizgi çekmen gerekir.

Biliyorum, geçmişi geride bırakman çok kolay değil. Fakat daha iyi bir insan ve kendini geliştirmiş bir insan olmak istiyorsan bunu yapmak zorundasın. Geçmişteki hataların için kendini affetmeyi denemelisin. Sen sadece yoluna bakmalısın. Buna kalp kırıklıkları, hayal kırıklıkları ve ciddi kayıplar dahildir. Onlarla yaşarsan hiçbir şekilde hareket edemezsin.

Nezaketi öğrenmelisin

Birçok insan maalesef bu konuda yetersiz kalır. Elbette bir kişiye çok nazik davranmanı önerecek değilim. Ancak etrafındaki insanlara nezaket göstermeyi öğrenmen gerekir. Bu nezaket karşısında şefkat, sabır ve sevgi gibi çok değerli şeyler kazanabilirsin. İyi bir insan olmak sadece yeteneklerini geliştirmekle ilgili değildir. Bir insan olarak duygularını da geliştirmen gerekir.

Etrafındaki insanlara nezaket gösterdiğin zaman aldığın karşılığa dikkat etmelisin. Ama her şeyi bununla sınırlı tutmamalısın. Aynı zamanda başkalarına nazik davrandığında kendini nasıl hissettiğine odaklanmalısın. Büyük bir olasılıkla kendini daha iyi hissedeceksin. Bu iyilik gelişim açısından doğru yol olduğunun işaretidir.

Ara vermeyi ihmal etmemelisin

Kendini geliştirmek çok yorucu bir iştir. Birçok noktayı aynı anda düşünmen ve planlaman gerekebilir. Kişisel gelişimin için zaman zaman ara vermeyi ihmal etmemelisin. Bu aralar gücünü toplamana ve bugüne kadar kat ettiğin yolu görmene yardımcı olacaktır. Her nasıl yakıtı olmayan bir araba çalışmıyorsa sen de enerjin olmadığı zaman hareket etmeyi başaramazsın.

Bu nedenle zaman yönetimi çok önemli bir kavramdır. Bir yandan zamanını yönetirken diğer yandan günlük veya haftalık planlar oluşturmalısın. Bu planlar içerisinde mutlaka kendine zaman ayırma diye bir bölüm olmalıdır. İşte bu bölümleri dinlenmek, enerji toplamak ve tekrar yola çıkmaya hazırlanmak için kullanmalısın.

Disiplinli olmalısın

Kendini geliştirmek istiyorsan mutlaka disiplinli olman gerekir. Disiplinli olmayı başarırsan kısa sürede kendin için ihtiyaç duyduğun her şeyi oluşturma başarısını gösterirsin. Bir yerde disiplin varsa o yerde bozulmalar çok az olacak ve üretkenlik doğal olarak artış gösterecektir. Bunun için yaptığın her ne ise ona sıkı sıkı sarılmalısın.

Ne yapıyorsan onu içtenlikle yapmalısın. Çalışırken yoğun bir biçimde kararlı olmalısın. Güçlü olmalı ve daha akıllıca hareket etmelisin. Dayanıklı olma konusunda kendini geliştirmeye çalışmalısın. Attığın her ama her adımda daha diri, daha güçlü ve daha dayanıklı olmak için çaba göstermelisin. Bir şeyi kalpten yaparsan sonunda sonuç alma olasılığın çok daha yüksek olur.

Gelişime bağlı kalmalısın

Bu şu an yazdığım 35. öneri. Belki daha fazlasını bile yazabilirim. Ama artık yeterli görüyorum. Son olarak ise gelişimine bağlı kalmanı öneriyorum. Çoğu insan hemen bir gecede mükemmel bir değişim ve gelişim arzu eder. Ancak kendini geliştirmek ve kendini değiştirmek böyle bir şey değildir. Zaman, ilerleme ve taahhüt gereklidir.

Kendini geliştirmek uzun vadeli bir iş olduğundan en başından itibaren bu yolculuk için kendini hazır hale getirmelisin. Kısa mesafeli bir yolculuğa çıkarken yanına ihtiyaç duyduğun çok az şeyi alırsın. Ancak uzun mesafeli bir yolculuk olduğunda daha fazlasını yaparsın. İşte kendini geliştirmek için çıkacağın bu yolu uzun mesafe yolculuğu olarak görmeli ve buna sıkı bir şekilde hazırlanmalısın.

Öğrenmeyi asla bırakmamalısın

Kendini geliştirmek konusunda bilmen gereken bir diğer önemli durum ise öğrenmenin geçici bir heves olmamasıdır. En azından bunu geçici bir heves olmaktan çıkarmalısın. Her gün yeni şeyler öğrenmelisin. Bir müzik dinleyerek, bir kitap okuyarak, bir köşe yazısı okuyarak veya bir video izleyerek. Her nasıl yaparsan yapmalı ama her gün yeni bir şeyler öğrenmeye çalışmalısın.

Zaman içerisinde belirli konular hakkında daha fazla bilgili olabileceksin. Hatta edindiğin bilgiler yeterli gelmeyecek ve daha fazlasını öğrenmeye çalışacaksın. İçinde böyle bir arzu belirdiği zaman mutlu olmalısın. Çünkü artık sen kendini geliştiren bir insansın. Bu arzu ve bu şevkle yoluna devam etmelisin.

21 pratik uygulamayla ilk denemeleri yapmalısın

Yukarıda yer alan pratik yöntemlerin birer çözüm olduğunu düşünmüyorsan çok daha kapsamlı ve kararlı adımlar atmayı düşünebilirsin. Şimdiye kadar anlattığım hemen hemen her şey teoride güzel şeylerdir. Ancak bana “balık tutmayı öğretme balık ver” diyenlerden biriysen seni uygulamalı adımlarla kendini geliştirmeye davet ediyorum.

Aşağıda bahsetmiş olduğum kendini geliştirme yollarından bazıları yaşam stilinle uyumlu bazıları ise yaşam stiline uyumsuz olabilir. Bu nedenle seçici davranmalı ve sana fayda sağlayabilecek olanları seçmelisin. Unutmadan, bu yolların her birisini günde sadece 10 dakika ayırman gerektiğini unutmamalısın. Umarım başarılı olursun.

1. Maksimum 10 dakikalık egzersiz

Samimi olmak gerekirse spor yapmaya saatlerini harcamak gerçekten yorucudur. Hem fiziksel hem zihinsel açıdan seni yoran bu egzersiz türünden vazgeçip daha kolay uygulanabilir bir şeyler seçmeyi düşünebilirsin. Böylece fiziksel olarak kendini geliştirmeye başlayabilirsin.

Elbette yapacağın egzersizi bir plana uygun hale getirmen gerekir. Bunun için cep telefonunda kullanabileceğin 7 Dakika Egzersiz uygulamasından faydalanabilirsin. Bu uygulamada yer alan kısa süreli egzersizleri düzenli olarak yaparak sağlıklı bir vücuda sahip olabilirsin.

2. Maksimum 10 dakikalık yürüyüş

Basit bir soru sormak istiyorum:: her gün aynı odada vakit geçirmekten sıkılmadın mı?? Cevabını ikimiz de biliyoruz. Tek yapman gereken yeşilliğin olduğu bir yer bulup orada kısa süreliğine yürüş yapmak ve doğanın tadını çıkarmaktır.

Doğanın içerisinde yer alırken vaktin çabuk geçtiğinin farkında bile olmazsın. Belki 10 dakika diye başladığın yürüyüşe 30 dakika sonra son verebilirsin. Vücudunun ve zihninin rahatlamaya ihtiyacı vardır ve 10 dakikayı ona çok görmemelisin.

3. Maksimum 3 dakikalık esneme hareketleri

Her gün bir masanın başında oturarak çalışan biriysen vücudunun hareket etme olanağının çok düşük olduğunu bilmelisin. Bu durumda onu rahatlatabilecek ufak detayları düşünmen gerekir. İşte bu 2-3 dakikalık ufak detaylar esneme hareketleridir.

Arada bir oturduğun sandalyeden kalkıp esneme hareketleri yaparak vücut kaslarını rahatlatmaya çalışmalısın. Böylece vücudunun sana daha iyi tepki vermesini sağlayabilirsin. Vücudundan aldığın tepki ne kadar kaliteli olursa konsantrasyon ve verimlilik açısından daha az sorun yaşarsın.

4. 1 saniyelik gülümseme

Gülümsemenin çok farklı faydaları vardır ama en önemlisi güvenini ve mutluluk düzeyini artırmasıdır. Sadece bir saniyelik gülümsemeni kaydederek dahi başarılı bir iş yapmış olursun. Günde 1 kez gülümserken selfie çekmeli ve o an neler hissettiğini yazmalısın.

Selfie çektikten sonra onu kendine saklamalısın ve başkasıyla paylaşmayı düşünmemelisin. Bu sayede ihtiyaç duyduğun memnuniyeti kendi kendine bulmayı başarabilirsin. Kendini mutlu hissettiğinde ve kendine güvendiğinde gelişim açısından çok daha kararlı adımlar atacağından şüphe duymamalısın.

5. Rahatsız edici 3 duygusal düşmanla mücadele

Gün içerisinde seni en çok rahatsız edecek olan 3 önemli duygu vardır. Bunlardan ilki endişe, ikincisi kaygı ve üçüncüsü ise depresyondur. Her birisiyle mücadele konusunda yeterli bilgiye sahip olursan gün içerisinde kendini çok daha memnun hissedebilirsin.

Zihninin memnun olması gelişim açısından doğru ekipmanlara sahip olman anlamına gelir. Bu nedenle endişe, kaygı ve depresyonla mücadele etmenin yollarını keşfetmeye önem vermelisin. Endişelerin ile mücadele etmek istiyorsan endişe ve kaygılardan kurtulma konulu yazımı okuyabilirsin.

6. 10 dakikalık şekerleme

Öğleye doğru bastıran uykuna çözüm bulamazsan kendini geliştirme konusunda türlü türlü yollar denesen bile başarılı olamazsın. Bunun sebebi zihinsel olarak gelişime açık olmamaktır. Öğleye doğru yorgunluk çöküyorsa kahve içmeyi bir kenara bırakıp sadece 10 dakikalığına şekerleme yapmalısın.

Bu kısa süreli şekerleme etrafında olan biteni daha net görme, daha uyanık olma ve en önemlisi daha isabetli hareket etme konusunda sana yardımcı olur. Bu kısa süreli uykuyu küçümsersen gününün çok daha kötü geçeceğinden emin olabilirsin. Kendini geliştirmek için mutlaka sağlığını önemsemelisin.

7. Pozitif biriyle 10 dakika takılma

Etrafında ne kadar pozitif insan varsa kendi ruh halin bir o kadar iyi olur. Bu nedenle pozitif insanlarla arkadaşlık etmek çok daha doğrudur. Sana sürekli pozitif mesajlar veren, ruh halinin dengesiz hale bürünmesine engel olan ve motivasyonunu yükselten insanlarla vakit geçirmelisin.

Çalıştığın yerde veya ev ortamında bu şekilde insanlar varsa onlarla 10 dakikalığına sohbet etmen yeterlidir. Örneğin, kısa süreli yürüyüşe çıkmak istediğinde bu pozitif insana yürüyüş teklifini yapabilirsin. Bu tür bir insanla geçireceğin 10 dakika takılmak ruhunu besleyecektir.

8. Minimum 10 dakika desteğe başvurma

Hayat gerçekten zorlayıcıdır. İnsanlar bunu kabul etmeyi pek istemezler ama koşullar düşünüldüğünde bunun ne denli doğru olduğu ortaya çıkar. Para konusunda sıkıntın varsa, arkadaşların destekleyici değilse ve çalıştığın iş ruhunu sömürüyorsa nefes dahi alamazsın.

Bunların herhangi birisi kendi gelişimine engel değilmiş gibi görünebilir. Ancak her birisi ileriye doğru adım atmanı engelleyen etkenlerdir. Kendini zor durumda hissediyorsan ve bulunduğun durumundan çıkmayı başaramıyorsan bir terapiste danışarak destek almayı düşünmelisin.

9. 10 dakikada kendini tanıma

Bilgi gelişimin en önemli destekçisidir. Kendin hakkında ne kadar fazla bilgiye sahip olursan senin için bir o kadar iyidir. Bu nedenle mutlaka kişiliğin konusunda bilgi sahibi olmalı ve kendini tanımaya çalışmalısın.

Bu konuda ilk önerim insan kendini nasıl tanır isimli yazıma göz atman olacaktır. İkincil olarak ise 16 Personalities adresindeki kapsamlı kişilik testini gerçekleştirmeni tavsiye ederim. Tüm bunlar sayesinde kendini çok daha yakından tanıma fırsatı elde edebilirsin.

10. 10 dakikalığına gün doğumunu seyretme

Bazen hayatın en önemli anlarını yaşamak gerekir. Hayatında sürekli önemli gelişmelerin yaşanmasını beklememelisin. Bunun yerine anı oluşturmaya çalışmalı ve o anın tadını çıkarmak için elinden geleni yapmayı denemelisin.

Sadece 10 dakikalığına sabah erkenden uyanıp gün doğumunu seyretmek buna verilebilecek en ideal örneklerden biridir. Belki bunu sürekli yapamazsın ama gün doğumunu rahat rahat görebileceğin bir yerde kahvaltı yapmaya çalışabilirsin. Doğanın güzelliklerinden yararlanarak ruhuna değer katmalısın.

11. 10 dakika müzik dinleme

Endişe konusunda ciddi sıkıntıların varsa ve endişenin gelişimini engellediğini düşünüyorsan müzik dinleme alışkanlığına sahip olmalısın. Müzik dinleyerek yaşadığın endişenin bir kısmını üzerinden atabilirsin. Böylece gelişimine daha fazla önem verebilirsin.

Müzik dinlerken doğru müzik tercihlerini yapmayı ihmal etmemelisin. Ruh halini karamsarlığa sürükleyecek müzikler değil daha eğlenceli ve hareketli müzikler dinlemeyi tercih etmelisin. Sadece 1-2 şarkı yani 10 dakika müzik dinleyerek gelişimine destek olabilirsin.

12. 10 dakikalık gülme seansı

Gülmenin çok önemli olduğundan daha önce söz etmiştim. Bunu yinelemek istemiyorum ama kendini güldürmek için neler yapabileceğinden söz etmek istiyorum. Yakınımızdaki pek çok insanın telefonuna bakarken kahkahalar attığı anları hatırlıyor musun?

Bu kahkahaların sebebi muhtemelen izlenilen komik bir video veya okunan bir karikatürdür. Hangisini tercih edersen et kendine vakit ayırarak bir gülme seansı gerçekleştirmelisin. Böylece stresini azaltabilir ve zihninin daha potansiyelli bir biçimde çalışmasına yardımcı olabilirsin.

13. 10 dakikada kontrol

Kendini geliştirmek istiyorsan bunu kontrolsüz bir biçimde yapamazsın. Kendini geliştirmenin yolları konusunda ne kadar bilgili olursan ol kontrollü uygulama yoluna gitmezsen hiçbir verim alamazsın. Her zaman kendine “Ne yapıyorum?” ve “Doğru yolda mıyım?” sorularını sorma fırsatına sahip olmalısın.

Bu sorulara vereceğin cevapları not etmelisin. Doğru yolda yer aldığına inanıyorsan yaptığın şeyi yüksek sesle dile getirmelisin. Doğru yolda olduğuna inanmıyorsan “Bunu değiştirmeliyim!” diye haykırarak farklı bir yöne doğru gitme cesaretini göstermelisin.

14. 5 dakikada duygusal zeka testi

Zeki olman durumunda hayatında yaşadığın problemlerin önemli bir kısmının üstesinden gelebilirsin. Ancak, bazen saf zeka bazı problemleri aşmak için pek yeterli değildir. Çünkü duygusal zekanı kullanman gerekebilir.

Duygusal insanlarla ilişkilerin ve iletişim becerilerin gibi çok farklı alanları derinden etkilemeyi başarabilir. Bunun için duygusal zekanın ne durumda olduğunu öğrenmeli ve onu geliştirmeye çalışmalısın. A Real Me adresindeki EQ testini çözerek duygusal zeka seviyeni öğrenmelisin.

15. 5 dakikada memnuniyet pratiği

Üzerine kara bulutlar çökmüş olsa dahi memnuniyet duyabileceğin bir şeylere sahipsindir. Doğu felsefesinin en iyi yanı bu tür öğretilerle dolu olmasıdır. Şimdi benzer yaklaşımı modern zamana uyarlayarak hayatından memnuniyet duymaya çalışmalısın.

Sadece 5 dakikanı ayırarak her gün hayatında yaşanan memnun edici durumları not etmelisin. Not ettiğin bu durumlar ruh halinin daha iyi olmasını sağlayacak ve sana gelişim açısından fırsat tanıyacaktır. Not alırken maddeleri üç ile sınırlı tutmalı ve aşırıya kaçmaktan kaçınmalısın.

16. 10 dakika mola

Modern hayatın en büyük getirisi insanı sürekli olarak meşguliyete yönlendirmedir. Modern hayatın sistemine giriş yaptığın zaman kendine çok fazla hareket alanı bulamazsın. Kendini bu tür bir kıskaçta hissettiğin zaman 10 dakika mola vermeli ve hiçbir şey yapmamalısın.

10 dakikalık mola sırasında genel işlerinden ve düşüncelerinden uzak durmalısın. Belki bu kısa süre içerisinde birkaç küçük oyun oynayabilirsin. Böylece zihninin şarj olmasını sağlayabilir ve geri döndüğünde daha verimli çalışarak öğrenmeye devam edebilirsin.

17. 10 dakika okuma

Her zaman söylediğim gibi okuma alışkanlığı kendini geliştirmen için son derece etkili bir yöntemdir. Belki hayatın koşuşturmasından buna vakit bulamayabilirsin. Kendini geliştirme yolları kapsamında ayıracağın 10 dakikalık sürede birkaç sayfa okumayı denemelisin.

Belki hızlı okuma konusunda kendini geliştirerek 10 dakikaya daha fazlasını sığdırmayı başarabilirsin. Seçim tamamen sana aittir. Sadece 10 dakikalığına bir şeyler okuyarak hayatına çok anlamlı katkılar yapabileceğini aklından çıkarmamalısın.

18. Yeni dil öğrenmeye 10 dakika ayırma

İkinci bir dile sahip olan insanın kendini geliştirme olasılığı tek dil bilen insandan çok daha fazladır. Bir dili profesyonel düzeyde öğrenmek ile gündelik düzeyde öğrenmek arasında çok büyük fark vardır. Gündelik düzey öğrenimi için günlük 10 dakikanı ayırman oldukça yeterlidir.

Yeni bir dil öğrenmek istiyorsan bunu eğlenceli bir biçimde gerçekleştirmelisin. Duolingo gibi uygulamalardan yararlanarak bunu kolayca yapabilirsin. Sadece 10 dakikada çeşitli testler çözerek yeni bir dil öğrenme adına kendini geliştirebilirsin.

19. Eğitim kurslarına 10 dakika ayırma

Hayatın boyunca sürekli öğrenmeye devam edebilirsin. Bunun için erişimi ücretsiz olan eğitim programlarını keşfetmen gerekir. Belki bir nebze olsun YouTube videolarından yardım almayı düşünebilirsin ama planlı olan içeriklerden yararlanmak çok daha doğrudur.

Kendi kendine öğrenmek ve bilgilerini geliştirmek istiyorsan yararlanabileceğin pek çok farklı platform vardır. ODTÜ tarafından sunulan Bilgeİş eğitimlerini, ücretsiz ve ücretli Udemy kurslarını ve yabancı dilin olması durumunda Academic Earth adresinden faydalanmayı deneyebilirsin.

20. 10 dakika telefon bildirimlerini kapama

Her insan gün içerisinde türlü türlü dikkat dağıtıcılarla karşı karşıya kalır. Bunlardan en etkilisi ve en sürekli olan ise telefon sesidir. Bildirim sesi, çağrı sesi veya mesaj sesi, ne olursa olsun bunları duyduğumuz zaman dikkatimiz kısa süreliğine bile olsa dağılmış olur. Telefonu açıp açmaman veya cevap yazıp yazmaman önemli değildir.

Bir işle meşgul olduğun zaman telefonu yanından uzaklaştırmayı denemelisin. Mümkünse onu sessize alıp farklı bir odaya koymayı düşünebilirsin. Bu sana dikkat toplama konusunda fazlasıyla yardımcı olacaktır. Telefonu yanından uzaklaştırmak için ilk olarak on dakikalık egzersizlerle başlamalısın.

Paylaşmaya ne dersin?
Kaan Karadeniz
Kaan Karadeniz

İstanbul Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi bölümünden mezunum. Yazı yazmayı ve araştırma yapmayı seviyorum. Psikolog, terapist, astrolog veya yaşam koçu değilim. Hedefim insanların hayatlarına değer katabilecek bilgileri onlarla buluşturmaktır.

570 Comments

  1. merhablar ben 24 yaşındayım önlisans mezunuyum saçma sapan bir bölüm okudum ailemin yanında olmam gerektiği için durumumuz o zamanlar olmadığı için aynı şehirde olmak için lisenin verdiği ünvdeki önlisans bölümü okudum eczane teknikerliği bu işi yapmak istemedim hiç bi zaman o yüzden laboratuvarlarda çalıştım farklı alanlarda deneyimler edindim fakat benim sıkıntım etrafımdaki insanların lisan mezunu kendi işlerini yapmalarını gördükçe duydukça kendimi yetersiz geliştirmemiş gelişi güzel yaşıyor gibi hissediyorum tekrar denesem bu sefer ailem çevremdekilerin ne gerek var bu yaştan sonra gir bir işe çalış demeleri bende kendimi geç kalmış hissediyor olmam kpssyemi hazırlansam lisans tamamlamamı yapsam diye düşünüyorum herşeyi yapmak istiyorum ama harekete geçmiyorum isteğim yok .sadece kendimi yiyorum karamsarlıklarımla, işsizimde en azından bi laboratuvarda çalışsam bana teselli olurdu kendimi yine iyi bi konumda olarak dışarıya göstermiş olurdum adı varya hani laborant olmak ve lisans tamamlamayıda senem tutmadığı için 2 ayla kaçırıyorum herşeyin üzerime geldiğini başarılı olmak için hiç bir şey yapamadığımdan kendimi çok kötü hissediyorum. sizce ne yapmalıyım ?

    • Merhaba,

      Tek net sorum olacak, lisans mezunu olup işsiz kaldığında düşüncelerin neler olacak? Bu soruyu biraz düşünmenizi öneririm. Sizin probleminiz lisans mezunu olmak, memur olmak veya bunun gibi şeyler değiller. Etrafınızda onlarca insan muhakkak vardır ama kendinizi onların seviyesinde görmediğiniz için bu ruh haline sahipsiniz. Ben şu an öğrenciyim mesela ama arkadaşlarımın çoğu iş güç sahibi oldular. Benim kendimi eksik hissetmem mi gerekli? Bu yanlış bir düşünce ve kendinizi bir şekilde bu düşünceden kurtarmanız gerekmekte. Lisans mezunu olduğunuzda tüm problemlerin çözüleceğine inanıyorsanız hedefiniz bu olmalı. Ancak problemlerinizin devam edeceğini düşünüyorsanız ilk hedefiniz düşünce yapınızı değiştirmek olmalıdır.

  2. çok çekingenim karamsarım çalıştığım yerdede bu özelliğimden dolayı rahatsızsım be yapıyorsam değişemediğimi hisediyorum. hep olumsuzluk var aklımda fikrimde bunu nasıl yenebilirim. bu konuda yardımcı olabilir misiniz?

    • Merhaba,

      Karamsarlık ve olumsuzluk birbiriyle örtüşmektedir. Hayatınızda ufak değişiklikler yapmanızı öneririm. Mesela gülmeye alışabilirsiniz, etrafınızda yer alan insanları gözlemleyip sürekli olumsuz olanlardan kurtulmaya yani aranıza mesafe koymaya çalışabilirsiniz. Olumsuz olarak düşündüğünüz her şeyi olumlu olarak düşünmeye çalışıp hareket etmeyi deneyebilirsiniz. Kendinizi sürekli çaresizlik içerisinde hissetmek yerine sorumluluk alıp hareket edebilme cesaretini göstermelisiniz. Bu hayatta kimsenin ama kimsenin mükemmel olamayacağını kabullenmelisiniz. Başkalarına yardımcı olmayı denemelisiniz. Tüm bunları dikkate alırsanız olumsuzluktan ve karamsarlıktan kurtulmak adına başlangıç adımlarını atmış olursunuz.

      Çekingenlik konusuna gelince, bu farklı bir durum. Başarı odaklı olmayı başarırsanız daha az çekingen olursunuz ve bunun yanında olumlu düşünmeniz gerekmektedir. Sürekli olumsuz olmanız durumunda çekingen davranmanız kaçınılmazdır. Başkalarını merak etmek iyi bir seçenek olabilir. Eğer insanlarla iletişiminize pek güvenmiyorsanız önceliği iletişiminizi güçlendirmeye ayırmalısınız. Kendi iç sessiniz ile geçirdiğiniz vakti kısaltmalı veya bu iç konuşmalarınızda daha pozitif olmalısınız. Bunları yapabilirseniz çekingenliği kendi başınıza yenebilirsiniz. Eğer yapamazsanız, bu durumda mutlaka profesyonel destek almalısınız.

  3. Merhaba ben optisyenlik mezunuyum. Şuanda çalışmıyorum farklı alanlarda kendimi geliştirmek bi işe yaramak istiyorum ama nerden başlamalıyım ne yapmalıyım nerelere yönlenmeliyim hiç bi fikrim yok nerden destek alacağımı da bilmiyorum lütfen yardımcı olur musunuz ?

    • Merhaba,

      Ne yapmanız gerektiğine karar vermediğiniz sürece size nasıl yardımcı olabileceğimi bilmiyorum maalesef. Kendinizi tanıyan sizsiniz, hangi alanlarda ne tür eksiklikleriniz olduğunu belirlemeniz gerekmekte. Bunları belirledikten sonra bana ulaşırsanız size yardımcı olmaya çalışabilirim.

  4. Iyi günler ben sınıf öğretmenliği okuyorum ve kendimi nasil gelistirecegimi bilmiyorum hem öğretmenlik alaninda kendimi gelistirmek hem de baska bir alanda da kendimi geliştirmek istiyorum ama bulunduğum şehirdeki kurslar ilgimi çekmiyor ne yapmam lazim

    • Merhaba, geleceğine yatırım yapmak senin için en doğru seçim olur. Başarılı bir öğretmen olmak istiyorsan bu önerilerimi dikkate almayı düşünebilir ve kendini bu konularda geliştirmeyi deneyebilirsin. Liste biraz uzun olabilir ama her şey senin ve yetiştireceğin geleceğin neslin iyiliği için…

      Başarılı bir öğretmen olmak istiyorsan hedeflerin net olmalı ve bir amaç duygusuna sahip olmalısın. İletişim becerilerini güçlendirmeye çalışmalısın, ne zaman konuşman gerektiğini ve ne zaman dinleyici olman gerektiğini bilmelisin. Davranışlarının ve tutumlarının olumlu olması gerekir. Biraz bile olsa mizahtan anlamalısın. Risk alma konusunda yönetim becerinin iyi olması gerekir.

      Bunlara ek olarak en önemlisi yapacağın işi sevmelisin. Sırf geleceği daha iyidir, maaşı daha iyidir, çalışma koşulları daha iyidir diye sınıf öğretmenliği okuyorsan yol yakınken geri dönmeni öneririm. Ben öğretmenliği seviyorum, hayalim buydu diyorsan yolun açık olsun. Yukarıda bahsettiklerim konusunda kendini geliştirerek hem kendine hem de yetiştireceğin öğrencilere faydalı bir birey olmayı başarabilirsin.

  5. Mrb 4 yıllık üniversite bitirdim. Çok açık konuşacağım kafasını kuma gömmüş deve kuşu misali bana 4 yıl ogretilenler dışında kendimi geliştirmek birseyler öğrenmek adına hicbirsey yapmadım. Yada saçma sapan ugraslarhiçbir peşinde koştum.herhangi bir konuda hiçbir bilgim ve fikrim yok diyebilirim.Biri bir konu hakkında bir soru sorduğunda ya gecistiriyorum yada duymamazliga getiriyorum. Artık kendimden bikmış durumdayım. Kitap okumaya çalışıyorum olmuyor ya kopuyorum yada anlamıyorum insanların bu nasıl üniversite okumuş bakislarindan o kadar sıkıldım ki birinden bi yardım bi yol göstermelerini istiyorum sanki kafam o kadar dolu ki biri birsey anlatırken bile kopuyorum dinleyemiyorum dinlemiş gibi yapıyorum ve cikdirmak üzereyim

    • Merhaba,

      Öncelikle kendine olan güvenini yeniden kazanman gerek. Bu güvensizlik durumuyla bir adım ilerisini dahi görmen mümkün olmayabilir. Aşağıdaki bağlantıya göz atıp kendine olan güvenini geri kazanmak için neler yapabileceğini görebilirsin. Yine yardıma ihtiyacın olursa buralardayım. Kitap okuma konusunda yaşadığın sıkıntıları istersen ortadan kaldırabiliriz ama biraz olsun kendine güvenmeyi başarman gerek.

      https://www.grisayfalar.com/ozguven-nasil-kazanilir-gelistirilir/

  6. Merhaba,
    Dış ticaret mezunuyum. Akraba firmasında muhasebe bölümü görevlisiyim. Kendimi geliştirip iş veren gibi kişiliğe sahip olup milletin bana saygı ve hoşgörü ile karşılamasını istiyorum yanlış anlamayın amacım ego tatmin etmek değil. Etrafımdaki insanlara yapılan davranışlardan hoşlanıp öyle bir kişiliğe sahip olmak.
    Dışarıdaki insanlara karşı çok mütevazi olup saygıda kusur etmeyen bir kişiliğe sahibim ama gel gelelim ki aynı şeyleri evde aileme karşı aynı sabırla karşılayamıyorum tabii ki tek taraflı kusur değil ama alttan almayı ve aileme uyum sağlamayı nasıl öğrenebilirim.
    Maddi imkanım çok iyi olmasa da her insan gibi sosyal aktivite yapıyorum ve bunun dozunu çok aşıyorum ((Örneğin her akşam en kötü yapacak bir şey olmasa da arkadaşlarımla çay içmeye gitmek)) devamlı hep bir yerlerdeyim fazlasıda keseye zarar ama biri çağırdığı zaman yok diyemiyorum.
    Kalkıp su içmeye bile erinen kişiliğe sahibim. 1. katta oturuyoruz 15 adımlık merdiveni tercih etmekten çok asansör kullanıyorum o derece ama bir yandan da bu konular hakkında kendi kendimi eleştiriyorum ama banamasın demiyor. Kendimi geliştirip çok yüksek yerlere gelmek, kendime çeki düzen vermek istiyorum ama hep istemekle kalıyor 1-2 gün sürüyor 3. gün yine eskiye devam bunlar hakkında yardımcı olabilir misiniz ne önerirsiniz?

    • Merhaba,

      Gidişattan daha çok sonuçlara odaklanan bir yapınız olduğundan ne yaparsan yap sonuç elde etmeyi başaramadığın sürece devamını getirmek sizin için zor olmaktadır. Saygı görülen bir kişi olmak kısmıyla ilgili bazı sorularım var. Etrafında yer alan insanların mı sana daha fazla saygı göstermesini istiyorsun? Yoksa iş yerinde çalışanların mı sana daha fazla saygı göstermesini istiyorsun? Bu ikisi arasında değer farkı vardır. Eğer bana net bir cevap verebilirsen elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışabilirim.

      • Her iki tarafında saygı göstermesini istiyorum. Yani ben nasıl herkese karşı saygıda kusur etmiyorsam onlarında bana aynı şekilde karşılık vermesini istiyorum.

        • Merhaba,

          Bu isteğinin yerine gelmesi belki ömrün boyunca dahi mümkün olmayabilir. Herkesin sana saygı göstermesi pek mümkün değil ama daha saygın birisi olmak istiyorsan aşağıdaki önerebilirim. Kesin işe yarayacaklarını söylemem doğru olmaz ama sana yardımcı olacaklardır.

          1. Öncelikle kendine saygı duymak zorundasın. Kendine saygı duymuyorsan başkasının sana saygı duymasını bekleyemezsin. Her şeyi doğru yapabilen bir insanla bugüne kadar hiç tanışmadım. Mutlaka her insanın iyi ve kötü yanları vardır. Kötü yanlarına düşman gözüyle bakmak yerine onların sana ve etrafına vereceği zararı minimum düzeye getirerek hareket etmeyi düşünmelisin. Bu sana bir başkası olmaya çalışmak yerine kendin olmayı öğretecek ve böylece kendine saygı duyan birisi haline gelebileceksin.

          2. Saygı duyulan birisi olmak istiyorsan etrafındaki insanlara hoş görünmelisin. Ancak, burada birçoğumuz yanlış yaparız. Hoş görünmek zorunda olmamız ile hoş görünmeyi istemek arasında çok büyük farklar vardır. İş ortamında mesela hoş görünmek zorunda olduğumuz için farklı hareket ederiz ama bunun yerine hoş görünmeyi kendimiz istersek kendimizi diğerlerinden ayırt etmeyi başarabiliriz. Bu sayede daha fazla saygı duyulan birisi olabiliriz.

          3. Saygı duyulan birisi olmanın bir diğer yolu ise başkalarına yardım etmektir. Ancak, bu yardım meselesi kolayca ihmal edilen bir husustur. Çünkü kendisine yardım edildiğini gören başkaları genelde bunu suistimal ederek sürekli bir şeyleri sana yaptırmaya çalışır. Hoş görüneyim derken aslında bir başkasının ayak işlerini yapan birisi haline gelebilirsin. Bu sana saygınlık kazandırmaz, aksine saygınlığını yitirip kaybetmene neden olur. Başkaları için bir şeyler yaparken seçici davranırsan bu sorunu yaşamazsın.

          4. Herkesi memnun etmeye çalışmamalısın. Herkesin seni memnun etmesini de beklememelisin. Herkesi memnun etmeye çalışmak veya bir kişinin memnun olmasını sağlamak için her şeyi yapmak demek sana saygınlık kazandırmaz. Tam tersi yapmak istediğini yapıp yapmak istemediğini yapmayan birisi olursan daha fazla saygınlık kazanabilirsin. Elbette tüm bunların yeri ve zamanı vardır.

          5. Kesinlikle hayır diyebilmeyi başarmalısın. Birisi senden bir şey istediği zaman ona hayır diyebilme cesaretini göstermelisin. Kibar bir biçimde, kimseyi incitmeden veya kırmadan hayır demeyi başardığın zaman saygınlığın kat kat artış gösterecektir.

          Bunları bir denemeni öneririm. Hangisini başarıyla yerine getirirsen saygınlığın artış gösterir. Ama günümüz iş dünyasında herkesin birbirinin üstüne basarak yükselmek istediği mecralarda bunları yapabilmek için gerçekten cesaretli ve kendi kendini yönetebilen bir birey olmak gerekir. Bunu başaracağına inanıyorsan hiç beklemeden saygınlık için ufak adımlar atmaya başlayabilirsin.

  7. Merhaba. Yazdıklarınızı ve yorumlara olan yazılarınızı okudum bende sizden yardım almak istedim. Küçüklüğümden beri hep büyük bir insan güzel bir mesleğim olsun istemiştim. Şimdi ise 21 yaşında daha önce ismini bile duymadığım acil durum ve afet yönetimi bölümü önlisans mezunu biriyim. Diğer arkadaşlar gibi bende aile kurbanıyım. Akrabalarımın neredeyse tümü sağlık alanında görev yapıyorlar. Ablamı da aynı bana olduğu gibi sağlığa yönlendirmişlerdi. Hemşireliği asla istememesine rağmen gitti okudu. Daha sonra yapamayacağına karar vererek üniversiteyi bitirdiği anda sınavlara girerek akademisyenliğe yöneldi. Ancak ablamda olan hırs ve çalışma azmini kendimde göremiyorum. Bu mezun olduğum bölüme 2. senemde ve istemeyerek gittim. Bölümü okurken ablamın çalıştığı ortamıyaptığı işi ablama olan saygınlığı görerek bende ablam gibi akademisyenliğe yönelmek istedim. Demiştim ya çünkü büyük insan iyi bir meslek sahibi olmak istiyordum küçüklüğümden beri. Bu sene mezun oldum ve DGS sınavına girdim. Bu sınavda kendime çok güveniyordum matematiğime özellikle.. Ama tek ben değil çevremdeki herkes ailem erkek arkadaşım herkes bana çok güveniyordu. Ancak umduğum gibi olmadı kazanamadım. Şuan önümde 1 senenin boş DGS çalışarak geçirdiğimi ve çevremdeki insanların güvenini kırdığımı düşündüğümde çok bunalmış hissediyorum. Yaşıtlarımın çoğu seneye lisans mezun olarak çalışmaya başlayacak ve ben hala lisans olan bir üniversiteye girmeye çalışıyorum.. Psikolojik olarak çok kötü ve yıpranmış hissediyorum kendimi. Ve bu sene benim senem olmasını istiyorum artık. Başarılı kendini geliştirmiş bir Tuğba olarak çıkmak istiyorum çevremin karşısına. Sizin önerileriniz nedir bu durumda?

    • Merhaba,

      Öncelikle şu başarısız olmuş gibi düşünmekten vazgeçmelisin. Bu kendine yapabileceğin en büyük kötülüklerden birisi. Ben lisans öğrenimi gördüğüm okulumdan mezun olalı 4 yıldan fazla oldu. 4 yıldır dönemsel projeler hariç hiçbir yerde çalışmadım, çalışamadım. Okuduğum bölümü çok sevdim, elimden geldiğince her şeye ama her şeye koşturmaya çalıştım ama meslek sahibi olmak için yeterli olmadı maalesef. Her fırsatta tekrar şansımı deniyorum ama bir türlü olmuyor mesela. 1 puandan daha az bir puanla akademisyenliği kaçırdım. 1 puandan daha az bir puanla memurluğu kaçırdım. Onlarca projeye başladım bireysel olarak ve birçoğunu batırdım. Ama ben hiçbir zaman kendimi başarısız olarak görmedim.

      Ne zaman başarısız olurdun biliyor musun? Denememiş olsaydın başarısız olurdun. Ama sen deniyorsun, çabalıyorsun ve bir şeyler yapmaya çalışıyorsun. Etrafın ne dediğiyle fazla ilgilenme. Onların penceresi senin penceren kadar güneş görmüyor olabilir. Tekrar dene, tekrar DGS’ye çalış ama her zamankinden daha fazla çalış. Olmazsa üniversite sınavına tekrardan hazırlanmayı dene ve bu sefer istediğin bölüme gidip orada okumak için çaba göster. İmkanın varken her yolu denemelisin. Sen şuan 21 yaşında olabilirsin ama ileride bu yaşı özlemek istemiyorsan fırsatın varken atman gereken adımları atmalısın. Çevrendeki insanlara kulaklarını tıka ve gitmek istediğin hedefe daha kararlı adımlarla yolculuk etmeye çalışın.

      Bol şans ve başarılar dilerim. Hayatta her şey gönlünce olsun…

      • Öncelikle çok teşekkür ederim zamanınızı ayırıp, bana yardımcı olduğunuz yol gösterdiğiniz için. DGS’ye bir daha girip şansımı yeniden deneyeceğim. Size bir sorum daha olacaktı.. Sizce bu zor dönemde nasıl bir yol izlemeliyim? Zor dönemden kastım koca bir senem boş. Ve kendimi sırf ders çalışarak düşünemiyorum kendimi geliştirmekte istiyorum sizce bunun için ne yada neler yapmalıyım?

        • Anlama ve kavrama yeteneğinizi iyileştirebilmek için düzenli olarak kitap okuyabilirsiniz. Fiziksel olarak kendinizi daha sağlıklı hissedebilmek için spor yapabilirsiniz. Hangi yönde eksiklikleriniz varsa onları gidermeye çalışabilirsiniz. Sizin için çok daha iyi ve verimli olur. Eğer eksik yanlarınızı biliyorsanız paylaşabilirsiniz. Size yardımcı olabilmek için elimden geldiğince yol göstermeye çalışabilirim.

  8. Merhaba,
    Meraklı bir inek olarak herşeyden bir parçada olsa öğreniyorum. Ama şu politik davranmayı ya da çıkar ilişkisi kurmayı bir türlü başaramıyorum. Kişisel gelişimde sanki bu çocuk oyuncağımıymış gibi anlatıyor. Nasıl yapabilirim?

    • Çıkar ilişkisi kurmayı neden istiyorsunuz tam olarak bunu anlayamadım? İnsanlar bu tür yaklaşımlardan genelde uzak durmak isterler ama siz tam tersini istiyorsunuz. Kişisel gelişimde bir şeyin kolay olduğunu söyleyenlere pek aldırış etmeyin çünkü bu alanda kolay diye bir şey yoktur. Birisine kolay gelen bir başkasına zor gelebilir veya tam tersi olabilir. Tam olarak ulaşmak istediğinizi söyleyebilirseniz size daha iyi yardımcı olabilirim.

  9. Merhaba, üniversite ikinci sınıf öğrencisiyim . İçedönük birisiyim ve küçüklüğümden beri kendimi tanımak için sürekli düşünüyorum. Çünkü insanın kendini geliştirmesi için kendini tanıması ve yeteneklerini keşfetmesi gerektiğinin hep farkında oldum. Fakat sürekli hiç bir şeye yeteneğimin olmadığını hiç bir şeyde başarılı olamayacağımı düşündüm hep. Özetle her anlamda yetersiz olduğum düşüncesi zihnime saplanmış durumda. Bunu halletmek için çok çabaladım bir çok şey okudum.Bu düşünceden kurtulmak istiyorum hem de en kısa sürede. İşte sorunum da burda başlıyor. Özellikle bu konularda sabırsız birisiyim değişimi kısa sürede fark etmek istiyorum. Okuduklarımı uygulamaya geçirmeye karar veriyorum bunun için adım da atıyorum fakat istikrarsızlık beni sonuca götürmüyor. Biliyorum eğer bu düşünceden kurtulursam gerisi çorap söküğü gibi gelecek fakat en kısa sürede nasıl kurtulurum ve bu istikrarı nasıl yakalarım hiç bir fikrim yok.

    • Merhaba,

      Söylediklerinizi çok iyi anlıyorum. Her insan hemen bir şekilde sonuç almak ister ama bu maalesef mümkün değil. Öncelikli olarak bu konuda kendinize söz geçirmeniz gerekir. Hayatta her şeyi bir gecede halletmeniz mümkün değil. Kendinize zaman tanımalısınız, her şeyin daha iyi olması için acele etmemelisiniz. Gözümden kaçmadı değil ama sormak zorundayım. Gerçekten kendinizi işe yaramaz birisi olarak görüyor musunuz? Eğer böyle bir düşünceniz olduğuna inanıyorsanız ve bu düşünce her anlamda çok ağır basıyorsa çok geçmeden profesyonel destek almanızı öneririm.

  10. öncelikle iyi günler. yazmak hiç aklımdan bile geçmezdi ama okudugum yorumlardan sonra gerçekten bunları yaşayan bir ben değilmişim diyerekten sebepsizce mutlu oldum hüzünlü bir şeye. bu durum insanı gerçekten sersemleştiriyor. üniversiteye bir sene geç başladım simdiyse ikinci sınıftayım. ve aklım basıma yeni geldi diyebilirim. benim en büyük arzum küçüklüğümden beri hep bir alanda yükselmekti. ve kendiminde daha çok yetenek konusunda hırslandırabiliyorum gerek spor olsun gerek resim. bunlara eğilimim küçüklükten beri var. fakat ailem bu alanlara yönelmemi istemeyince ve ben de o zaman nasılsa izin vermeyecekler diyerek istegimi tam olarak belli edememistim bile onlara. şimdi hayalim olmayan bir bölüm ve hayatı çok durağan olan bir şehirde ailemden uzakta okuyorum. yapabileceğim sınırlı faaliyetler var. yapacak bir şey bulamamaktan uyuduğum zamanları biliyorum. ve kaybettigim iki senem oldugunu düşünüyorum artık. daha önemli işlerle uğraşmak istiyorum fakat destekçi bulamadığım için yanımda da, kafamda bir plan oturtamıyorum. belki de bahanemdir bu destekci bulamamak ama önemli yerlere gelmek istiyorum önemli işlerle uğraşmak istiyorum yani hayatımın bos yere akıp geçmesini değil dolu insanlarla bir arada olmasını kendimi herkese ve en çok da kendime kanıtlamak istiyorum. ama yaptığın ne var desen hiçbir şey. nerden baslayacagımı bilmiyorum her gün kafama farklı bir plan yatıyor ona karar veriyorum ve ertesi gün bambaska. sürekli sevdigim kisilerden uzağım ailem sevgilim bunların olmayısı benim gücümü hep kırıyor. sürekli kafamı oyalıyor sıkıntılarıyla sorunumu tam olarak bulamıyorum ama hissettigim bir çemberin içinde bir başıma tıkalı kalmak gibi. yardımcı olabilirseniz iletişimde kalmak isterim

    • Merhaba,

      Hayatta yaptığınız yanlış tercihlerin getirisiyle boğuşmakta olduğunuzu düşünüyorum. Üniversitede istediğiniz bir bölüme gitmemek gibi. Bu konuda sizi sorumlu tutmam doğru olmayacak çünkü her zamanki gibi aileler “biz en iyisini biliriz” diyerek size baskı kurmuşlardır. Şimdi onlardan uzakta yaşıyorken kendinizi daha özgür hissediyorsunuz ama yine alacağınız kararların onların süzgecinden geçemeyeceğini düşünüyorsunuz. Bunu düşünmeseniz sanırım çoktan harekete geçmiş olurdunuz. Sizin için en büyük engel yapacaklarınızın ailenizin onayından geçecek olmasıdır. Bunu yanlış bir şey olarak ifade etmiyorum. Elbette bir genç birey için ailesinden alacağı onay çok önemlidir. Sadece onlarla konuşup yapmak istediklerinizi anlatmalısınız. Aksi taktirde zaman aleyhinize işlemeye devam edecektir. Hiçbir şey için geç kalmış değilsiniz. Böyle bir düşünceye sahipseniz bunu kafanızdan silmeniz çok daha doğru olacaktır.

        • Abi şimdi ben 9.sınıf bitti 10.’a geçtim.Ve bu sene bölüm seçeceğim.(eşit ağırlık/sayısal).Sayısalda fırsatın daha çok olduğunu gördüm ancak ben hukuk istiyorum.Ailem ortada kalırsın gel sayısal seç diyorlar. Arada kaldım.Ne yapacağımı bilmiyorum.

          • Merhaba,

            Şimdi beni iyi dinlemeni istiyorum. Gelecekte başına gelebilecekler hakkında olacak bu yazdıklarım. Ondan sonra dilediğin kararı verebilirsin ve vereceğin kararın en iyi karar olacağından emin olabilirsin.

            1. Hukuk okumayı seçersen kendi istediğini yapmış olacaksın. Sevdiğin bölümde okumak için çaba göstereceksin, sevdiğin işi yapmak için can atacaksın. Geriye dönüp baktığında daha iyi olacağım diyebileceksin. Hukuk okuyup işsiz kalırsan ailen en kısa zamanda karşına dikilip “biz söylemiştik” demek hatasında bulunacaktır. Bu bir hatadır çünkü geçmişi değiştiremezsin. Ailen sadece haklı olduklarını düşünerek hareket etme hatasına düşerse moral ve motivasyon açısından seni yerle bir edecekler. Senin elinde ise sevdiğin işi yapmak için aldığın karardan başka bir şey olmayacak. Mezun olduktan sonra kısa süre içerisinde çalışmaya başladığın zaman seninle birlikte ailen de mutlu olacak. Gerisini ise zaman gösterecek.

            2. Sayısal okuyup mühendis falan olman durumunda ailenin istediğini yapmış olacaksın. Mühendis olmak için çabalarken her zaman aklın vermiş olduğun bu kararda olacak. Hukuk okumayı isteyip birden bu yolu tercih ettiğin için pişmanlıklar duyacaksın. Bu kendini suçlama durumu belki hayatın boyunca devam edecek. İyi bir iş bulabilirsen ailen “bak en iyisini biz biliriz” diyerek hayatının en önemli kararında pay sahibi olduğunu göstermek isteyecek. İyi bir iş bulamazsan ailene karşı durmadan konuşmak için bir fırsat elde etmiş olacaksın ama bunu kabullenmeyeceksin.

            Sana tavsiyem bir rehberlik hizmeti almak olacak. Okulunda veya gidiyorsan dershanede rehberlik öğretmenin ile bir araya gelip kendi bilgi ve becerilerinin ölçülmesini sağlamalısın. Sayısala yatkın değilsen bunu belgelemiş olacaksın ve ailene bu teklifle bir daha gelmemeleri gerektiğini göstereceksin. Sayısala yatkın olduğun çıkarsa bir de mesleki kişilik testi yaptırıp hangi mesleklere uygun olduğunu öğrenmelisin. Sakın bunu kendi başına yapmaya çalışma, her şeyi profesyoneller eşliğinde halletmeye çalış. Bu dediklerimi yaparsan kendini daha iyi tanıyacaksın, daha doğru bölümü seçmiş olacaksın ve daha iyi bir gelecek için en önemli adımlardan birisini atmayı başaracaksın.

            Yolun açık olsun Fatih, umarım ileride hak ettiğin yerlere gelirsin.

          • Bu tür sorunun başında olman güzel.Böyle bi sorunun var olması kötü olsada.Konuya gelecek olursak hukuk bölümünde işsiz kalma gibi bi ihtimalin yüksek değil ailenin böyle düşünmesini anlayamadım.Daha da sayısal bölümlerinde yığılma oluyor.Toplumun en büyük sorunlarından birisi aslında mühendislik deyince akan sular duruyor tıpkı 4 senelik/2 senelik bölümlere bakış açıları gibi.Ben kendimden örnek vereyim.1 yıl lise bittikten sonra hazırlık dönemi geçirdim.Uludağ Üniversitesinde 4 yıllık gelişime açık bi bölüm kazandım.Sene başladıgında sadece ilk 2 hafta okula gittim bikaç derse girdim ve fikrim degişti bırakma kararı aldım.Ailem desteklemedi.Ama şu hayatta en mühim şey zamandır bunu unutma.Zamanı geri döndüremicegimi bildigim için onları dinlemedim okulu bıraktım evdekilerden habersiz.Başka bi ile bekar evine yerleştim çünkü şehirde beni çok sıkmıştı.O şehirde kaldıkça okul problemim aklıma gelirdi.Velhasıl kelam 1 yıl boyunca aileme yalan söylemek durumunda kalıp vicdan azabıyla birlikte tekrar sınava hazırlandım.Burada sorumlu kim diye bi düşünücek olursak cevabı pek zorlanmadan buluruz aslında ama bunu ilgili kişilere yani ailelere anlatamazsın.1 yılın sonunda aklımdaki bölümü kazandım aileme söyledim anlayışla karşıladılar.Hayat bazen zamanı ayarlamaktır yine.Vaktinde kabul etmediler şimdi kabul ettiler.Olan onca şeyden sonra.Sakın kafanda ki düşünceden bu sebeple vazgeçme.Emin ol istemicegin bi işi yapmak büyük zulüm.Ailenle gerekirse savaşa gir.Sen kazanırsan ikinizde kazanırsınız.Ama aklında ki düşünceyi gerçekleştirmeyi göze alıyosanda bunun planlamasını kendi başına iyi yapman gerekir yoksa hayat acımaz.Tersi bi durumda hukuk seçip ilerde ailenin öngördüğü durumlar doğar ailen haklı çıkarsa hayatında kitlenir.Bu yüzden iyi düşün.Benim tavsiyem aileninde rızasını alarak istedigin bölümü alanı seçmen.

Yorum yapıp katkı sağla...