Terk edilme korkusuyla baş etmenin 10 yolu

Terk edilme korkusundan dolayı sürekli çekingen davranan birçok insan vardır. Terk edilme korkusu olan insanlar genellikle mevcut ilişkilerine ek olarak alternatif ilişkiler geliştirirler. Böylece mevcut ilişkide bir şey olması durumunda yedek ilişkilerine geçiş yaparlar. Bu yazıda terk edilme korkusu ve onunla baş etmeyi ele aldım. Bu sayede çok daha sağlıklı ilişkiler geliştirebileceğini umut ediyorum.

Terk edilme korkusu ilişkilerini ve hayatını etkileyebilecek kadar güçlü bir probleme dönüşebilir. Terk edilme korkusuyla baş etmeye hazır mısın?

Terk edilme korkusundan dolayı sürekli çekingen davranan birçok insan vardır. Terk edilme korkusu olan insanlar genellikle mevcut ilişkilerine ek olarak alternatif ilişkiler geliştirirler. Böylece mevcut ilişkide bir şey olması durumunda yedek ilişkilerine geçiş yaparlar. Bu yazıda terk edilme korkusu ve onunla baş etmeyi ele aldım. Bu sayede çok daha sağlıklı ilişkiler geliştirebileceğini umut ediyorum.

1. Terk edilme korkusu nedir?

Öncelikle şöyle ilginç bir veriden söz etmek istiyorum. Bustle’ın yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre terk edilme korkusu ve kendine güveni az olan insanlar aldatmaya çok daha meyilliler. Buradan görebileceğin gibi terk edilme korkusu kendi başına bırakılamayacak kadar tehlikeli bir durumdur.

Terk edilme korkusu aldatılan kişi için zararlı olabilir. Ama aynı zamanda iki farklı ilişkiyi yönetmeye ve sürdürmeye çalışan zihin için bir işkence durumundadır. Bu yolu tercih etmiş olan insanlar açıkla ilişkilerini tehlikeye atarlar, yalan söylerler ve bir şekilde terk edilme korkusuyla sağlıksız bir biçimde yaşarlar.

Terk edilme korkusu olan insanların kendilerine özgü çeşitli davranışları vardır. Bu davranışların birçoğu ilişkilere zarar verir. Bu nedenle terk edilme korkusu hem bunu yaşayan hem de bunun karşısında olan kişiler tarafından fark edilmeli ve onunla baş etmek için doğru adımlar atılmalıdır. Şimdi birlikte terk edilme korkusunun belli başlı belirtilerine göz atalım:

  • Sık sık kıskançlık hissi.
  • Karşı cinsten insanları sürekli ilişkisi için tehdit olarak görmesi.
  • İlişkide sürekli çok fazla derine inme çabası.
  • Sevgilisinin onu terk ettiğine yönelik çeşitli düşünceler.
  • Sevgilisiyle gerçekçi olmayacak süreyle vakit geçirme arzusu.
  • Sevgiliye karşı güvenmekte zorluk yaşanması.
  • Olumlu yönlere odaklanmak yerine sürekli kusurlara odaklanmak.
  • Bir ilişki sona erdikten sonra yalnız kalmakta zorlanma.
  • Sevgilinin arkadaşlarıyla vakit geçirmesi durumunda kızgın olma.
  • Kendini değersiz ve sevgiden mahrum hissetme.
  • Benlik saygısının ve kendine güvenin düşük olması.
  • Sevgiliyi aldatma.
  • Terk edilmekten veya yalnız kalmaktan korkulduğu için sağlıksız bir ilişkinin devam ettirilmesi.

Bir insanın terk edilme korkusunun olup olmadığını söyleyebilmek için bunları yakından incelemek gerekir. Her belirtinin olmasını beklemek gerçekçi bir yaklaşım değildir. Terk edilme korkusu olan insanlarda bu davranışlardan sadece birkaçı vardır. Bu belirtiler hemen hemen tüm ilişkiler için zararlıdır.

2. Sevgiye layık olduğunu kabul etmelisin

Terk edilme korkusu olan hemen hemen herkesin arka planında duygusal savaş vardır. Bu duygusal savaş sevgiyi hak edip etmemekle ilgilidir. Terk edilme korkusu büyük olasılıkla çocukluk dönemlerinde yaşadıkları bu gibi terk edilme durumlarından kaynaklanır.

Birisi veya birileri tarafından terk edilmiş olmaları sevilmediklerini hissetmelerine neden olmuştur. Magdalena Battles‘ın dediği gibi bir çocuğun beyni bunu genellikle “Beni sevseydi terk etmezdi.” yorumlamasıyla birlikte çalışır. Ayrılmak, bir çocuğun aklında tamamen sevilmemek şeklinde karşılık bulur. Bu gerçeğe en uzak durum olsa bile çocuğun aklı bu şekilde çalışır.

Zaman içerisinde çocuklar onları sevilmez yapan şeyin ne olduğunu merak etmeye başlarlar. Yeterince hoş olup olmadıklarını sorgularlar. Yeterince akıllı olup olmadıklarını anlamaya çalışırlar. İyi birisi olup olmadıklarını sorgularlar. Tüm bu soruların eşliğinde çocukluktan ergenliğe doğru geçiş yaparlar. Sonuç olarak sevgiye layık olmadığını düşünen bir birey filizlenmiş olur.

Bu tür insanlar genellikle ilişkide bir şeyleri kontrol altında tutmaları gerektiğine inanırlar. Böylece karşıdaki kişinin ayrılığı tercih etmeyeceğini düşünürler. Başkaları tarafından terk edilme korkusunun kıskacında kaldıkları için ilişkilerini kontrol etmeye çalışırlar. Ancak onlara sevgiye değer olduklarını gösterip kabul ettirince bu problemin ortadan kalkması mümkün olur.

  • Herkes sevgiye değer biridir. Mükemmel bir insan diye bir şey yoktur. Her birimiz sevmek ve sevilmek isteriz. Hepimizin çeşitli kusurları vardır. Bu nedenle aşkın içerisinde iki kusurlu kişi vardır. Her birisi sevgiyi ve ilişki içinde olmayı hak eder.
  • Kimliğin asla yalnızca bir ilişkiye bağlı olmamalıdır. İlişki kim olduğunu gösteren bir parçadır ama tamamen seni yansıtmaz. Bunu kabullenmeli ve gerektiğinde yalnız kalmakta sorun görmemelisin. Değerlerini bir ilişkiyle sınırlı tutmamalısın. Çünkü sen, sen olduğun için değerli birisindir.

Duygusal olarak kendine güvenmek, sorumluluk almak ve sağlıklı bir şekilde ilerlemek önemlidir. Artık ilişkide kendini güvenmek için sevgiline veya başka bir şeye bağlı kalmak zorunda değilsin. İlişkide kendini güvende hissetmek onlara bağlı bir şey değildir. Çünkü onlar korkunu ortadan kaldıramazlar.

3. Korkularınla baş etmek için onları anlamalısın

Terk etme korkun nerede başladı? Hayatında böyle hissetmene neden olan şey neydi? O zamanki korkularının belirli bir dayanağı var mıydı? Bu korkular şu anki yaşamına ve ilişkilerine yansıyor mu? Bu gibi sorular, korkunun nerede ve ne zaman başladığını ve şu anda seni nasıl etkilendiğini anlamana yardımcı olabilir.

Korkularının nerede ve nasıl başladıkları hakkında bir fikrin varsa şu anda sana pek yardımcı olmadıklarını kolayca fark edebilirsin. Bazı durumlarda bu korkular hiçbir zaman tamamen ortadan kalkmazlar. Fakat korkunun kaynağını ve gelişimini açığa çıkararak onlarla başa çıkman mümkündür. Bu korkunun belirli bir sebebe dayandığını bildiğin zaman onu aşmak çok daha kolay olacaktır.

  • Terk edilme korkusuna neden olan sorunu ilk ne zaman fark ettin?
  • Hayatta hiç kendini terk edilmiş hissettin mi? Eğer hissettiysen, nasıl bir deneyimdi ve onunla nasıl başa çıktın?
  • Terk edilmenin senden kaynaklı olduğunu düşündüğün oldu mu?
  • Yanlış veya doğru, terk edilmek geriye ne tür mesajlar bıraktı?
  • Erken yaşlarda terk edilmiş olmak geçmişte ve bugünde ilişkilerini nasıl etkiliyor?
  • Terk edilme korkusunun ortaya çıkardığı çeşitli davranışlara sahip misin?
  • Mevcut ilişkinde terk edilme korkusu yaşıyorsan onunla başa çıkmak adına bilinçli olmak için neler yapabilirsin?
  • Terk edilme korkusuna dayanan istenmeyen davranışları durdurmak için neler yapabileceğini düşünüyorsun?

Geçmişi ve terk edilme korkusunun kökenini anlamak ilişkilerindeki geçerli olmayan durumlardan kurtulmana yardımcı olacaktır. Çünkü terk edilme korkusu sağlıksız ve korku dolu eylemlere neden olmuş durumdadır. Yukarıdaki sorulara çeşitli cevaplar vererek terk edilme korkunun kaynağına inmeyi başarabilirsin.

4. Belirli düzeyde korkunun her zaman olacağını bilmelisin

Korku insanın doğasında olan bir şeydir. Terk edilme korkunu asla tamamen ortadan kaldıramazsın. Yapabileceğin tek şey korkuya verdiğin tepkileri kontrol altında tutmaktır. Bu nedenle başlangıçtan itibaren ne için yola çıktığını iyi bilmen gerekir.

İlişkinde korkutucu anlar yaşıyor olabilirsin. Örneğin, eşinin birine bakmasını, nereye gittiğini veya neler yaptığını kontrol etmek gibi davranışların olabilir. Bunların her birisi aslında terk edilme korkusunun yansıması durumundadır. Sağlıksız düşünce kalıplarını tanımak ve bu korkunun temeline doğru yolculuk etmek zorundasın.

Düşüncelerini olumlu yöne doğru yönlendirmeye çalışmalısın. Kendine sürekli sevgiye layık olduğunu hatırlatmalısın. Ayrıca kendi değerinin bir ilişkiye dayanmadığını hatırlatmalısın. Bir ilişkide kendini iyi hissedebilirsin ama yalnız başınayken de kendini iyi hissedebileceğini bilmelisin. Korkunun asıl nedenini anlamalı ve ona ihtiyaç duymadığını kabul etmelisin.

Her zaman bir miktar korkun olacaktır. Çünkü terk edilme korkusu gerçekten köklü bir korkudur. İnsanın korkuya karşı olan doğal tepkisinin bir sonucudur. Ancak, düşünce kalıplarını ve davranışlarını korkularından uzak tutarak etkisini en aza indirmeyi başarabilirsin.

5. Korkularını aşmak için sevgilinden destek beklememelisin

Terk edilme korkun ile başa çıkmak adına çözümü sevgilinden beklememelisin. Terk edilme korkusuna sahipsen kendini güvende hissetmek için onlara gereğinden fazla sorumluluk vermeye çalışmamalısın. Korkuya dayanan kontrol edici davranışları durdurmalı ve bir şekilde korkularından uzaklaşmaya çalışmalısın.

Benzer şekilde duygusal sağlığın ve kendin için korkulara artık ihtiyaç duymadığını kabul etmen gerekir. Çünkü bu korkulara bağlı kalmak sana zarar vermekten başka bir işe yaramaz. Değer vermediğin duygularını geride bırakmalısın. Kendine, değerli biri olduğunu söyleyerek ilk adımı atabilirsin. Kendi kendine konuşmak korkuya dayanan bu değersiz düşüncelerden kurtulmana yardımcı olabilir.

6. Korkuları olumlu düşüncelerle değiştirmelisin

Kendinle konuşmak inanılmaz derecede güçlü bir yaklaşımdır. Bu sayede kendin hakkındaki düşünce şeklini şekillendirmeyi başarabilirsin. Kendinle konuşmak, korkuların, şüphelerin ve kendinle ilgili olumsuzlukların bir araya toplanmasını engeller. Bu nedenle kendinle konuşarak korkularını olumlu düşüncelerle değiştirme yoluna gitmelisin.

Kendinle konuşurken hedefin ilişkiye odaklanmak değildir. Çünkü terk edilme korkusunun ardından neden bu değildir. Terk edilme korkusu, daha önce yaşamında karşılaştığın yalnız başına bırakılma nedeniyle ortaya çıkan değersizlik duygularına dayanır. Olumsuz ve korku dolan düşünceleri değiştirmek bu nedenle oldukça önemlidir.

Kendine değerli bir insan olduğunu hatırlatmalısın. Kendine, terk edilme duygusu baş gösterdiği zaman sığınacak olduğun özel nitelikler atamaya çalışmalısın. Terk edilme duygusunu ve sana zarar veren olumsuz duyguları kendinle ilgili değerli ve olumlu düşüncelerle değiştirirsen söz konusu durumdan kurtulman çok daha kolay olacaktır.

7. Yalnızlık durumunu kabul etmelisin

Yalnız olmak bir sorun değildir. Değerli bir kişi olabilmek için yaşamında başka bir kişiye ihtiyacın yoktur. Basitçe söylemem gerekirse, sen değerlisin. Çünkü sen sensin. Bekar olmak, herhangi bir ilişkide yer almamak veya ilişki kurmaktan uzak durmak bir sorun değildir.

Eğer bitmiş bir ilişkiye sahipsen yalnız kaldığın durumu benimsemeye çalışmalısın. Bunun için çeşitli fırsatları değerlendirmelisin. Her koşulda iyi olabilmen için ihtiyaç duyduğun tek şey olumlu bir düşünce yapısına sahip olmaktır. Çünkü değerin ilişki durumuna bağlı olarak artacak veya azalacak değildir.

8. Bir destek ağı oluşturmalısın

Terk edilmekten korkan bazı bireyler için bir ilişkide bulunma taraftarı olmak arkadaşları veya aile dostları gibi kişilerle vakit geçirme konusunda problemler yaşamasına neden olabilir. Bu durumda romantik olmayan ilişkilerin zarar görmesi söz konusu olur. Arkadaşlarınla vakit geçirmeye biraz daha fazla vakit ayırman gerekir.

Arkadaşlarınla buluştuğun zaman özellikle onların konuştuğu konulara bağlı kalmaya çalışmalısın. Sadece kendi seçtiğin konularını konuşmak yerine davranışlarını bu yönde değiştirmeye çalışmalısın. Dengeli bir yaşama sahip olmak için arkadaşlarına ihtiyacın olacaktır. Arkadaşların zor günlerinde bir destek ağı görevi göreceklerdir. Bu nedenle arkadaş edinme konusunda istekli olmalısın.

9. Korkularını besleyen davranışlara dikkat etmelisin

Daha önce belirttiğim gibi terk edilme korkusunun yol açtığı belirli davranışlar vardır. Sadece bu davranışları kabul etmek ve bunların geçmişte yaşandığını bilmek yeterli değildir. Bunların günümüze etki ettiğini bilmek zorundasın. Aksi durumda terk edilme korkusunun kıskacında bir hayat yaşamak zorunda kalırsın.

Korkularını besleyen davranışlarını fark edebilmek için en büyük yardımcın farkındalık olacaktır. Farkındalık konusunda kendini geliştirmeyi başarırsan aynı zamanda onların etkilerini en aza indirmeyi başarmış olursun. Terk edilmekten korktuğunu, geçmişindeki bazı olayların bunu tetiklediğini ve bu olaylara bağlı kalmanın gelecekte bir işe yaramayacağını kabul etmelisin.

10. Yeni davranış stratejileri geliştirmeye çalışmalısın

Korkuların hafif düzeydeyse ve onları kontrol etmeyi başarabiliyorsan sadece eğilimlerini değiştirip yeni davranış stratejileri kazanarak onunla mücadele edebilirsin. Buna rağmen çoğu insan için terk edilme korkusu tek başına çözülmesi zor olan derinlerde gizlenmiş sorunlardan kaynaklanır. Bu nedenle profesyonel desteğe başvurmak önemlidir.

Lisa Fristcher‘ın dediği gibi her ne kadar korkunun kendisini tedavi etmek kritik öneme sahip olsa bile aynı zamanda bir aidiyet duygusu oluşturmak için de önemlidir. Tüm enerjini ve bağlılığını tek bir noktaya odaklamak yerine farklı davranışlar içerisinde bulunmaya çalışmalısın. Hiç kimse sana ait olan problemleri çözemez ve senin ihtiyaçlarını karşılayamaz bunun farkında olmalısın.

Terk edilme korkusu olan birçok insan büyürken kendini bir aileye veya gruba ait değilmiş gibi hisseder. O kendisini daima öteki olarak görür. Genelde bu tür insanların çevresindeki insanlarla bağlantıları kopuktur. Fakat bu durumdan kendini kurtarabilmek oldukça kolaydır. Şu andaki yaşam durumun ne olursa olsun kendini seninle benzer düşünceye sahip bireylerle çevrelemek oldukça önemlidir.

Bunu yapabilmek için hobilerini, tutkularını ve hayallerini bir liste haline getirmelisin. Daha sonra seninle benzer ilgi alanlarına sahip olan kişileri bulmalısın. Aynı ilgi alanına sahip kişilerin yakın arkadaş olması her zaman mümkün olmayabilir. Ancak hobilerin ve ilgili alanların üzerinden ilerleyip tutkularını ön plana çıkarabilirsen korkularınla başa çıkmak için yeterince güçlü olduğunu kendine ispat edebilirsin.

Umarım bu yazı terk edilme korkusunu yenmek için yapabileceklerin konusunda sana yardımcı olmuştur. Eklemek istediğin bir şeyler varsa hemen yorum yapabilir veya yazımı beğendiysen onu arkadaşlarınla paylaşabilirsin.

Paylaşmaya ne dersin?
Kaan Karadeniz
Kaan Karadeniz

İstanbul Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi bölümünden mezunum. Yazı yazmayı ve araştırma yapmayı seviyorum. Psikolog, terapist, astrolog veya yaşam koçu değilim. Hedefim insanların hayatlarına değer katabilecek bilgileri onlarla buluşturmaktır.

Yorum yapıp katkı sağla...