Erkeklerin kadınlarda hoşlandığı 6 davranış

Erkeklerin kadınlarda görmek istedikleri bazı davranışlar ve tavırlar vardır. Birçok kişi bu davranışları yanlış anlasa bile kendini sevilen biri haline getirmek isteyen kadınlar için bu davranışlar çok önemlidir. Üstelik bu tutumlar tamamen kontrolün altında yer alırlar.

Erkeklerin kadınlarda görmek istedikleri bazı davranışlar ve tavırlar vardır. Birçok kişi bu davranışları yanlış anlasa bile kendini sevilen biri haline getirmek isteyen kadınlar için bu davranışlar çok önemlidir. Üstelik bu tutumlar tamamen kontrolün altında yer alırlar.

Fiziksel çekicilik söz konusu olduğunda bir kadının ortalama seviyede olması ama onu tanıdıkça süper çekici hale gelmesi olası olabilir. Tam tersi, fiziksel olarak süper çekici olan bir kadının davranış açısından kusurları olabilir. Erkekler bu tür şeyleri yaşayarak deneyimlerler.

1. Her şeyde eğlenceli tarafı bulmak

Öncelikle hayatın ne olduğunu anlaman gerekir. Hayat bir dizi olayın peş peşe gerçekleşmesi durumudur. Bunların çoğu genelde sıradan olaylardır ve ara sıra heyecan verici durumlar yaşanır. Ara sıra meydana gelen heyecan verici olaylar hayatın tuzu biberi gibidir.

Eninde sonunda bir ilişki birlikte “hayat haline getirilecek” birini bulmakla ilgili olacaktır. Hayat genel olarak çok sıradan olabilir. Erkeklerin sevdiği şey, ister sıra beklemek ister trafikte durmak olsun eğlenceyi her daim bulabilen bir kadının varlığıdır.

Erkekler her şeyden şikayet eden ve sürekli söylenen bir kadınla birlikte olmak istemezler. Her şeyden şikayet etmek yerine hafif iyimser bir tavrı olan biriyle olmak onlar açısından çok daha ferahlatıcıdır. Dolayısıyla sevilen bir kadın olmak istiyorsan her koşulda eğlenceyi bulabilmelisin.

2. Kendine güvenme tutumu

Bu oldukça önemli bir tutum veya davranıştır. Pek çok insan güven konusunda yanlış fikirlere sahiptir. Çoğu insan bunu kibirle karıştırır. Güven ve kibir arasında çok ciddi bir farklılık vardır. Burada yapılan hatalardan birisi güvenin yüksek olduğunu düşünmektir.

Kötü davrandığın ve sadece dinleyecek birine kendi övgülerini yüksek sesle söylediğin zaman kendine güvenmiş olmazsın. Bu güven değildir, bu apaçık küstahlıktır. İşin en iyi yanı ise erkekler bu tür davranışlara karşı kapalıdırlar. Yani bu tür davranışlardan hoşlanmazlar.

Kendine güven kendi muhteşemliğinin tadını çıkartmak değildir. Güven “ne olursa olsun” iyi olma tavrına dayanır. Kendine güvenen bir kadın, bir erkeğin ilgisini kaybetmesi veya ondan ayrılması konusunda endişelenmez. Bunların olasılıklar dahilinde olduğunu kabul ederler.

Ayrılık durumu olsa bile kendine güvenen kadın sonunda iyi olacağını bilir. Kendini iyi hissetmek için bir erkeğin kendisini onaylamasına ihtiyaç duymaz. Zaten güçlü bir kendine değer temeli vardır. İltifatları takdir etse bile kendini iyi hissetmek için onlara ihtiyacı yoktur.

3. Yalnızca iyi hisleri yansıtmak

Bu aslında pek sevilen bir ifade değildir. İyi hisleri sürekli ön plana çıkarırım. Belki de ilişkiler üzerine tavsiyelerde bulunan birisi olarak beni diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerden birisidir. Bunun sebebi ise açıktır. Temel olarak ruhun her şeydir.

Ruhun insanların kayda değer olup olmadığını veya seninle bir şeyler yapıp yapmayacağını belirleyen en önemli etkendir. Burada “iyi his” bir tanımlamadır. Buna “enerji” veya “cazibe” adını verebilmen mümkündür. Temel fikri yakalayabildiğini umut ediyorum.

Harika hislere sahip olabilmek için insanlara rast gelmek önemlidir. Peki neden? Çünkü bir insan ile nasıl rastlaşırsan nasıl hissettiğini tam olarak ortaya koymuş olursun. Sadece söylediğin şeylerde değil kendi zihninde düşündüğün şeylerde bile bu böyledir.

Biraz karışık olduğunun farkındayım ama toparlayalım. Düşüncelerin duygularını etkiler. Duygular ise ifadelerini, beden dilini, ses tonunun vb. etkileme eğilimindedir. Gün boyu binlerce farklı düşüncenin içerisinde yoğrulup durduğumuz ise bir gerçektir.

Sürekli düşünme ve düşüncelerimize duygusal tepkiler vermek “his” anlamına gelir. Harika bir ruh hali içerisindeyken başkalarına harika bir his verirsin. Sevgi dolu bir ruh halindeyken, başkalarına sıcak ve sevgi dolu bir aura sunmuş olursun.

İnsanlar aklını okuyamaz ve ne düşündüğünü bilemez. Ancak insanlar kesinlikle neşeli, sevgi dolu, olumlu, endişeli, korkulu, paranoyak olup olmadığını anlayabilirler. İçeride kendini ne kadar harika hissedersen bu dışarıya o şekilde yayılır ve insanları kendine doğru çekmiş olursun.

Peki bu kadar bahsettik ama bu harika havayı nasıl yakalayacaksın? Elbette düşüncelerini kontrol ederek. İçeri sızmaya çalışan olumsuz düşüncelerle savaşmalı ve onları olumlu düşüncelerle değiştirmelisin. İlk başta zorlanabilirsin ama zamanla bunun üstesinden gelebilirsin.

4. İlişki stresine dahil olmamak

Endişe ve stres dolu bir enerjinin hiç ama hiç hoş bir yanı yoktur. Pek çok kadın, birdenbire ilgisini kaybeden bir erkekle karşı karşıya kalabilme potansiyeline sahiptir. Gerçek şu kişi hiçbir şey “birdenbire” gelişmez. Çoğu zaman gönderilen stresli enerji işin içindedir.

Bu endişeli ve stresli enerji belirli bir dönüm noktasına kadar çok fazla baskının oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle bir erkek bu baskıyla baş etmek yerine kaçıp gitmeyi tercih edebilecektir. Bu yüzden stresli enerjinin ilişkilerdeki “kısa süreli” ayrılıklarda payı büyüktür.

Strese girdiğinde partnerinle meşgul olmak yerine kendi zihnindeki düşüncelerle etkileşime girersin. Bu durumda bağlantı kurman mümkün olmayacaktır. Çünkü stresli düşünceler olumsuz düşüncelerdir. Olumsuz düşünceler de olumsuz ruh haline yol açarlar.

Akılda tutulması gereken bir başka önemli nokta daha vardır. Erkekler genelde taahhütte bulunmazlar. Bunu daha çok bir yan ürün olarak kullanırlar. Bağlılık istemezler; bir kızla tanışırlar, onunla vakti geçirmekten hoşlanırlar, biraz daha zaman geçirirler ve ilişki oluşur.

Pek çok kadının ise çıkma konusunda ters bir yaklaşımı vardır. Akıllarında bir hedefleri vardır ve ne pahasına olursa olsun bunu gerçekleştirmek isterler. Bu nedenle sıradan gündemi olan erkeklerin yanında olduklarında kendilerini iyi hissetmezler.

Kazanan tutum, sadece mevcut olmaya çalışmak ve olayların stres, güç veya baskı olmadan doğal bir şekilde gelişmesine izin vermekle ilgilidir. Kendine ne olursa olsun iyi olacağını hatırlatmalısın. İlişki senin değerini belirlemeyecektir. Ne olursa olsun iyi olacağını aklına kazımalısın.

5. Kadınsı olmak

Erkekler kadınsı kadınlardan hoşlanırlar. Bunu tahmin edebilmek için sanırım müneccim olmaya gerek yoktur. Kadınsı yönünü kucaklamaktan asla geri durmamalısın. Çünkü bir erkek ile ilişkinde buna fazlasıyla ihtiyacın olacaktır.

Gülümsemeli ve flört etmelisin. Bu, bazı kadınlar için diğerlerinden daha doğal bir şekilde gerçekleşecektir. Ancak her kadının içinde o cilveli ve kadınsı yer vardır. Bu yüzden elinden geldiğince ona dokunmaya çalışmak önemlidir.

Bazen çekici olmak birçok kapının açılmasını sağlayacaktır. Çekici olduğun zaman karşındaki erkek kendisini erkek gibi hissetme ihtiyacı duyar. Bu, bütün erkeklerin derinlerde istediği şeydir. Kadınsı ve cilveli olmak gerçekten kendi içinde rahat olmaya bağlıdır.

6. Onu desteklemek

Destek meselesi biraz çetrefilli bir iştir. Çünkü her erkek kendisi destekleyen bir kadınla birlikte olmak ister. Fakat kadınların çok azı bunu açıkça kabul etme eğilimindedir. Eğer gerçekten sevilen bir kadın olmak istiyorsan erkek arkadaşını desteklemeyi bilmen gerekir.

Erkekler kendi belirledikleri hedeflerin peşinde koşarlarken kendilerini destekleyen kadınlardan hoşlanırlar. Bunun bir kural olduğunu dahi söyleyebilirim. Bunu başardığın zaman erkeğin kalbine giden yolu fethetmeyi başarmış olursun.

Bu tür bir kadın olman durumunda karşındaki erkeğin sonsuza dek senin olacağından emin olabilirsin. Seni daima diğerlerinin üstünde tutacaktır. Hayatını gerçekten seninle paylaşmak isteyecektir. Her zaman görmek istediği kadın sen olacaksındır.

İçsel olarak iyi bir konumda olduğun zaman bu kadın olmayı başarabilirsin. Bunun dışında endişelerine ve korkularına kapılman söz konusu olabilir. Kendini iyi hissettiğin zaman bir ilişkinin içerisinde kalmak için bir o kadar fazla istekli olacağını unutmamalısın.

Paylaşmaya ne dersin?
Kaan Karadeniz
Kaan Karadeniz

İstanbul Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi bölümünden mezunum. Yazı yazmayı ve araştırma yapmayı seviyorum. Psikolog, terapist, astrolog veya yaşam koçu değilim. Hedefim insanların hayatlarına değer katabilecek bilgileri onlarla buluşturmaktır.

Yorum yapıp katkı sağla...