Rüyalar ne anlama geliyor? Bilinmesi gereken 3 önemli teori

Rüyalar günlük yaşamın yansımaları mı? Rüyaların ne anlama geldiğini anlamak için önemli teorileri inceleyebilirsin.

Rüyalar günlük yaşamın yansımaları mı? Rüyaların ne anlama geldiğini anlamak için önemli teorileri inceleyebilirsin.

Neden rüya gördüğümüzü açıklayan birçok teori olmasına rağmen rüyaların amacını anlamakta güçlük çekeriz. Gizemli bir rüya görmüş olabilirsin ama senin için anlamı çok farklı olabilir. Rüyaların ne anlama geldiğini bilirsen onları yorumlama konusunda daha az sorun yaşarsın.

Özet: Rüyalar ne anlama geliyor?

Rüyalarımız sevindirici bazı şeylerle dolu olabilir. Tam tersi, rüyalarımız birçok korkutucu unsuru içerisinde barındırıyor olabilir. Rüyalarımız bize çok zengin içerikler sunabildikleri için hepimiz onların arkasında bir anlamın yattığına inanırız.

“Rüyalar ne anlama geliyor merak ediyorum.” diyorsan aşağıdaki maddelere göz atabilirsin. Bu maddelerin her birisi özettir. Daha fazlasını öğrenmek istiyorsan yazıyı okumaya devam etmeni öneririm:

  1. Rüyalar hakkında Freud’un teorisi
  2. Rüyalar hakkında Jung’un teorisi
  3. Rüyalar hakkında Hall’ın teorisi
  4. Birey açısından rüyaların anlamı

1. Rüyalar hakkında Freud’un teorisi

Sigmund Freud, “Düşlerin Yorumu” adlı eserinde rüyaları dileklerin yerine getirilmesi olarak yorumlamıştır. Freud, bir rüya içeriğini veya rüyanın gerçek görüntüsünü ve olaylarını bilinç dışı isteklerin gizlenmesi olarak görmüştür.

Freud bununla yetinmemiş aynı zamanda “rüya mekanizması” teorisinde dört farklı elementin varlığına işaret etmiştir: Yoğunlaşma, yer değiştirme, simgeleme ve ikincil detaylandırma. Bunlardan şu şekilde bahsedebilmek mümkündür:

  • Yoğunlaşma: Tek bir rüya aralığında birçok farklı fikir ve kavram temsil edilir. Bilgi tek bir düşünce veya imge içinde yoğunlaştırılmıştır.
  • Yer Değiştirme: Gizli içeriğin duygusal anlamı, rüyanın önemli ve önemsiz kısımlarını karıştırarak gizlenir.
  • Simgeleme: Bu işlemde rüyanın içerdiği içeriği simgelemeyi amaçlayan nesneler eklenir ve rüyanın içerdiği bastırılmış fikirler sansüre uğrar.
  • İkincil Detaylandırma: Rüya sürecinin son aşamasıdır. Rüyanın anlaşılır hale gelmesi için rüyanın tuhaf unsurlarını yeniden düzenlenir ve rüya açık bir şekilde üretilmiş olur.

2. Rüyalar hakkında Jung’un teorisi

Carl Jung, rüyalar hakkındaki teorisinde Freud ile ortak noktalara sahiptir. Ancak o, rüyaların bastırılmış dileklerin yansımasından daha fazlası olduğuna inanmıştır. Jung, rüyaların hem kişisel hem de toplu bilinç dışı olduğunu ileri sürmüştür.

Jung’a göre rüyalar yaşamda az gelişmiş olan şeyleri telafi etmekle ilgilidir. Freud rüyadaki sembollerin bilinçsiz düşünceleri temsil ettiğine inanırken Jung, rüyaların oldukça kişisel olabileceğine inanmıştır. Buna ek olarak rüyanın kişiden bağımsız yorumlanmasının doğru olmadığını belirtmiştir.

3. Rüyalar hakkında Hall’ın teorisi

Calvin S. Hall, rüyaları bilişsel bir sürecin bir parçası olarak değerlendirmiştir. Hall, katılımcılardan elde ettiği binlerce rüya günlüğünü analiz ederek temaları ve kalıpları araştırarak rüyalarımızda bulunanları çeşitli kategorilere ayıran bir kodlama sistemi oluşturmuştur.

Hall’ın teorisine göre rüyaları yorumlamak için belirli konularda bilgi sahibi olmak gereklidir. Bu konularda bilgi sahibi olunmadan yapılacak her yorumun hatalı olabileceği belirtilmiştir. Bu konuları şu şekilde özetlemek mümkündür:

  • Rüyayı gören kişinin rüya içindeki eylemleri
  • Rüyadaki nesneler ve figürler
  • Rüyayı gören ile rüyadaki karakterler arasındaki etkileşimler
  • Rüyanın düzeni, geçişleri ve sonucu

Hall ile aynı üniversitede yer alan araştırmacı G. William Domhoff rüyaların kişinin gerçek hayattaki endişelerinin yansıması olduğunu belirtmiştir. Ona göre rüyalar belirli sistematik şemaların ve nörolojik süreçlerin bir sonucudur.

4. Birey açısından rüyaların anlamı

Yukarıdaki teorilerden sonra rüyalarla ilgili çok çeşitli bilimsel araştırmalar yapılmıştır. Kendra Cherry, Michael Norton ve Carey Morewedge’in yaptığı araştırmayı kaynak gösteren “insanların rüyalarına verdikleri ağırlığın büyük ölçüde ön yargılarıyla ilgili” olduğunu belirtmiştir.

Aynı araştırmaya göre insanın sevmediği kişilerin yer aldığı olumsuz rüyaları hatırlama olasılıklarının daha yüksek olduğu saptanmıştır. Benzer şekilde arkadaşlarını veya sevdiklerini içeren olumlu rüyaları insanlar daha ciddiye almışlardır.

İnsanlar rüyalarını kendileri, dünya ve çevrelerindeki insanlar hakkındaki mevcut inançlarını destekleyecek şekilde yorumlama eğilimindedirler. Rüya yorumlamak popülerdir. Öyle ki, bazı insanlar büyük yaşam kararlarını dahi rüyalarının içeriklerine dayandırma yoluna giderler.

Umarım bu bilgiler rüyaların ne anlama geldiğini öğrenme konusunda sana yardımcı olmuştur. Eklemek istediğin bir şeyler varsa hemen yorum yapabilir veya önerilerimi beğendiysen yazımı arkadaşlarınla paylaşabilirsin.

Paylaşmaya ne dersin?
Kaan Karadeniz
Kaan Karadeniz

İstanbul Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi bölümünden mezunum. Yazı yazmayı ve araştırma yapmayı seviyorum. Psikolog, terapist, astrolog veya yaşam koçu değilim. Hedefim insanların hayatlarına değer katabilecek bilgileri onlarla buluşturmaktır.

Yorum yapıp katkı sağla...