Her gün motive edecek 11 olumlu düşünce

Olumlu düşüncelerin gücünü inkar etmek mümkün değildir. Her ne kadar bazen bir klişeyi andırsalar bile olumlu düşünceler önemlidirler. Olumlu düşünmenin zihinsel ve fiziksel faydaları oldukça fazladır. Sana güven verir, kendine güvenini geliştirir ve motivasyonunu artırır.

Olumlu düşüncelerin gücünü inkar etmek mümkün değildir. Her ne kadar bazen bir klişeyi andırsalar bile olumlu düşünceler önemlidirler. Olumlu düşünmenin zihinsel ve fiziksel faydaları oldukça fazladır. Sana güven verir, kendine güvenini geliştirir ve motivasyonunu artırır.

Bu nedenle her gün en az bir olumlu düşünceyi aklına getirmen gerekir. Ruh halini iyileştirmek istiyorsan kesinlikle ihtiyacın olan en önemli şey budur. Kendin için doğal bir motivasyon kaynağı oluşturmuş olacaksın. Her gün kullanabileceğin olumlu düşüncelerle bunu başarabilirsin.

Olumlu düşünme nedir?

Olumlu düşünme, iç dünyandaki gülüşü bulmakla ilgili değildir. Pek çok insan sevinç dolu içsel düşüncelere nadiren sahip olurlar. Bu kendilerinden ve hayatlarından memnun olmayacakları anlamına gelmeyen bir şeydir. Olumlu düşüncenin işlevi bu noktada devreye girer.

Olumlu düşünme, hayatındaki olumlu imgeleri bulmak ve olaylara daha iyimser gözlerle bakmakla ilgilidir. Özellikle bir şeyleri olumsuz olarak görmeye başladıysan olumlu yöne bakmak çok zorlaşır. Bu zinciri kırmak ise yine senin elindedir.

Olumlu düşüncelerle ilgili en büyük sorun hızlı bir şekilde yıpranma ve zarar görme potansiyeline sahip olmalarıdır. Olumsuz deneyimler, aksilikler ve hayal kırıklıkları gibi şeyler nedeniyle bir sarmalın içinde sıkışıp kalman söz konusu olabilir.

Dürüst olmak gerekirse, olumsuz bir sarmalın içerisinde korku dolu yaşayarak motivasyon konusunda herhangi bir kazanım elde edemezsin. Yapabildiğin şeylerde bile performansını göstermen söz konusu olmayabilir. Ayakta kalmak için tutunacak tek dal olumlu düşüncelerdir.

1. Şükretmelisin

Bu sabah uyandığına şükretmelisin. Hastalıklı bir şekilde değil, sağlıklı bir biçimde uyandığın için memnuniyet duymalısın. Bazı insanlar bunu yapmazlar. Bunu moral açısından düşünmemelisin. Hayatın sunduğu en önemli şeye sahip olduğunu unutmamalısın: hayatta kalmak.

Hayatımızın olumsuz yönleri üzerinde durmak çok ama çok kolaydır. Fakat her zaman sahip olduğumuz en bariz şeyi özleriz. Bu hayatın ta kendisidir. Derin bir nefes almalısın, pencereden dışarıya bakmalısın ve etrafındaki dünyayı kucaklamayı denemelisin.

2. Nefretleri dinlememeye çalışmalısın

Bu hayatta öğrenmen gereken en önemli detaylardan birisi oldukça nettir. Bazı insanlar ne olursa olsun gününü mahvetmeye bayılacak gerçekten kötü niyetli kişilerdir. Fakat bunu sadece sen izin verirsen gerçekleştirirler. Dolayısıyla onlara bu izni vermemelisin.

Nefret yayanları görmezden gelin. Bu insanların yaptıkları kısır yorumları ve söylediklerini öylece bir kenarda bırakmalısın. Kendine onlardan daha iyi olduğunu hatırlatmalısın. Onların sözleriyle kendini aşağı çekmeyi bırakmalısın.

3. Kıyaslama yapmamalısın

“Kıyaslama yapma” demek işin en kolay kısımlarından birisi. Bunun söylemesi kolay ama yapması zor bir durum olduğunun farkındayım. Fakat ne olursa olsun günün sonundan kendimizden daha başarılı birini gördüğümüz zaman hepimiz kıskanç düşüncelere sahip oluruz.

Ama düşünmeni istediğim bir şey var. Gerçekten senden iyiler mi? Çok iyi olsalar bile o kadar önemli mi? Kıskanarak zaman geçirdiğin zaman seni mutlu edecek bir şeyin peşinden gitmek için harcanabilecek zamandan yemiş olursun. Bunun istemediğin bir şey olduğundan emin olabilirsin.

4. Şans vermelisin

Kaybeden olmamak için yüksek riskli ama yüksek ödüllü bir şeyden uzak durmak işin en kolay kısmıdır. Bunu yapmadığın zaman kendini kötü hissettiğini hiç fark ettin mi? Reddedilmenin kötü hissettirdiğini ve başarısızlığın ağır olabileceği bir gerçektir.

Buna rağmen pişmanlığın çok güçlü bir duygu olduğunu kabul etmelisin. Eline şans geçtiğinde tereddüt etmemelisin. Bunun için harekete geçmeli ve başarısız olsan bile önemli olmadığını kendine söylemelisin. En azından denemiş olacağını unutmamalısın.

5. Bittiğini kabul etmelisin

Hayattaki en iyi şeylerin sonunda bitme gibi bir huyu vardır. Buna engel olmak pek mümkün değildir. Çünkü elimizde olan bir şey değildir. Bu yüzden onlar için endişelenmene gerek yoktur. İyi günlerin bitmek üzere olmasını büyük bir sorun haline getirmekten kaçınmalısın.

Peki bunu nasıl yapacaksın? En basitinden yaşadığın anın tadını çıkarabilirsin. Nihayet durum sona erdiğinde peşinden iyi bir şeyin geleceğini bilerek mutlu olabilirsin. Bu hayatın bir döngüsüdür. Bu döngüden kurtulmak ise neredeyse imkansız gibidir.

6. Başkalarını yargılamaktan kaçınmalısın

Bu biraz nefretleri dinlememekle ile alakalı bir durumdur. Başkalarının seni yargılamasından hoşlanmazsın öyle değil mi? Öyleyse başkalarını yargılamaktan olabildiğince uzak durmalısın. Başkalarını etiketlemek ve onlar hakkında yargılara varmak işin en kolay kısmıdır.

Bunu yaptığın zaman olumsuz düşünce sarmalına doğru hareket etmiş olursun. Geçici yargılamaların hoş görüldüğü bir dünyada yaşadığımız doğrudur. Bunun yerine insanları daha iyiye nasıl yönlendireceğimizi düşünmemiz gerekir. Bu olumlu düşünceleri beslemek için gereklidir.

7. Seni mutsuz eden şeyleri yapmamalısın

Kendin için veya başkaları için seni mutsuz eden şeyleri yapmaktan olabildiğince kaçınmalısın. Her birimiz diğer insanları mutlu etmek isteriz öyle değil mi? Peki, başkalarının yapmamızı istediği şeyler bizi mutsuz ediyorsa ne yapacağız?

Sadece başkalarının memnuniyeti için bir şeyler yapıyorsan yapmamalısın. Buna hemen bir son vermelisin. Mutluluğunu ve vaktini asla bir başkası için feda etmeyi düşünmemelisin. En başından itibaren mutsuz olursan, ne yaparsan yap etrafının olumlu düşüncelerle sarılı olmasını sağlayamazsın.

8. İşini sevmiyorsan alternatiflere bakmalısın

Burada biraz duralım çünkü bu çok cesaret isteyen bir adım diyebilirim. Nefret ettiğin bir işte çalışarak mutluluk seviyeni asla yüksek tutamazsın. Önce bu konuda seninle bir anlaşmaya varalım. Akşamları eve dönmek kurtuluş, sabah ofise gitmek zulüm gibi geliyorsa bir şeyler yapmalısın.

Elbette sana doğrudan tek geçim kaynağını çöpe at diyemem. Fakat bir çıkış noktası bulmak zorunda olduğunu söyleyebilirim. Bir plan yapmalısın, bir çıkış stratejisini formüle etmeye başlamalısın. Olumlu düşüncelerle olumsuz düşüncenin üstüne gitmelisin.

İlk değişikliği yapmak için CV’ni sağa solan dağıtmaya başlayabilirsin. Daha sonra para biriktirmeye başlayabilirsin. İlk adımı atmak her zaman zor gözükecektir. Fakat verdiği rahatlama duygusu düşünce kalıplarını değiştirmene yardımcı olacaktır.

Yeni bir yerden başlamak gözüne korkutucu gibi gelebilir. Fakat nefret ettiğin bir işi yapmaktan çok daha iyidir. Tek yapman gereken kendini biraz daha iyi pazarlamaktır. Bunu başardığın zaman yolun yarısına çoktan gelmiş olursun.

9. Kontrolü ele almalısın

Güne nasıl başlarsan günün öyle gidecektir. Bu konuda istisna bulman çok ama çok zordur. Panik halinde yataktan kalkarsan her şeyi panikle yapmak zorunda kalırsın. Olumsuz duygu sarmalıyla başlarsan gün boyu olumsuz hareket edersin.

Erkek kalkmalı ve kendini güne hazırlamak için belirli bir zamana sahip olmalısın. Uyanırken aklına takılan bazı düşünceler olumlu olabilirler. Her ne kadar senin için önemli gözükmeseler bile gününün iyi geçmesine yardımcı olabilirler.

Hayatının olumlu yönlerini düşünmelisin. Kendine “Bugün güzel olacak.” gibi cümleler söylemelisin. Evet, biraz kendi kendine konuşman gerekecek. Ayrıca yeterince erken kalkıp sabah birkaç sayfa kitap okumayı dahi düşünebilirsin. Bu gününün çok iyi geçmesine yardımcı olacaktır.

10. İyi şeylere odaklanmalısın

Gün boyunca engellerle uğraşmış olacaksın. İşlerin genellikle mükemmel gitme gibi huyu yoktur. İşin püf noktası, bir meydan okumayla karşılaştığın zaman bunun üzerinde durmamaktır. Ne kadar küçük görünürlerse görünsünler bulabileceğin olumlu yönlere odaklanmayı seçmelisin.

Trafikte sıkışık kalman durumunda seni yavaşlattığına odaklanmak yerine bir şarkı fazladan dinleme fırsatına sahip olacağını düşünmelisin. Bakış açısı her zaman önemlidir. Çünkü onu kullanarak olumsuzun olumlu yönlerini daha görebilme şansın vardır.

Paylaşmaya ne dersin?
Kaan Karadeniz
Kaan Karadeniz

İstanbul Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi bölümünden mezunum. Yazı yazmayı ve araştırma yapmayı seviyorum. Psikolog, terapist, astrolog veya yaşam koçu değilim. Hedefim insanların hayatlarına değer katabilecek bilgileri onlarla buluşturmaktır.

Yorum yapıp katkı sağla...