Potansiyeli maksimum seviyeye çıkarmanın 12 yolu

Hayatta başarılı ve mutlu olmanın yolu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarmaktır. Bunu gerçekleştirip hedefe nasıl ulaşacağını öğrenmelisin.

Hayatta başarılı ve mutlu olmanın yolu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarmaktır. Bunu gerçekleştirip hedefe nasıl ulaşacağını öğrenmelisin.

Hayatta herkesin bir potansiyeli vardır. Kimisi bu potansiyeli heba eder kimisi ise bu potansiyelden maksimum düzeyde yararlanmayı başarabilir. Tam potansiyelle yaşamak gerçekten zordur ama bunu gerçekleştirdiğin zaman hayatta hedeflediğin her şeyi başarabilme şansına sahip olabilirsin.

1. Potansiyel belirleyici: Fiziksel durum

Tam potansiyeline ulaşmak istiyorsan ilk dikkat etmen gereken nokta fiziksel durumdur. Potansiyelin ile fiziksel durumunun örtüşmesi gerekir. Doğru beslenme, doğru su tüketimi ve doğru çevrede yaşama gibi durumlar olmadığı sürece tam potansiyeline ulaşman pek mümkün değildir.

Başarılı bir doktor olabilecek potansiyele sahip olabilirsin. Ancak günlerini hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğun temel gereksinimleri karşılamak için geçirirsen bu hedeften uzaklaşmış olursun. Çünkü yaptığın tek şey her gün fiziksel ihtiyaçları karşılamaktan başka bir şey değildir.

2. Potansiyel belirleyici: Duygusal durum

İnsanlar sosyal varlıklardır. Bu nedenle kendimizi çevreden ayırt ederek başarı olma şansımız oldukça düşüktür. Potansiyel durumumuz ile duygusal durumumuz arasında çok ciddi bir bağ vardır. Bu bağ zincirinin kopması demek potansiyelin boşa akıp gitmesi anlamına gelir.

Bu bağ küçük yaşlardan itibaren oluşmaya başlar. İhtiyaçlarımızı karşılamak için anne veya babamıza sığınmamız bunun en büyük örneğidir. Bu bağın ortadan kaybolması veya zarar görmesi, hayat boyu başımıza çorap örmeye devam edecek psikolojik problemlerin ortaya çıkmasına neden olur. Potansiyel ise rafa kalkar.

3. Potansiyel belirleyici: Çevre durumu

Potansiyelini ne derecede kullanacağınızı belirleyen bir diğer önemli etken ise çevre faktörüdür. Tıpkı fiziksel durumda olduğu gibi doğru koşullarda olmaman demek potansiyeline ulaşmayı başaramaman anlamına gelir. Potansiyelinden maksimum düzeyde güç almak istiyorsan çevre şartlarına dikkat etmelisin.

Çok güçlü bir sese sahip olabilirsin. Geleceğin Müzeyyen Senar‘ı veya Neşet Ertaş‘ı olabilecek birisi olsan bile müzikle buluşamadığın sürece kendini gösteremezsin. Üstelik ailen destek olmadığı sürece becerilerini tam anlamıyla kullanamazsın. Böylece potansiyelini heba etmiş olursun.

4. Potansiyel belirleyici: Düşünce yapısı

Kabul etmemiz gereken bir gerçek var. Çoğumuz ihtiyaç duyduğumuz temel gereksinimleri karşılama konusunda çok büyük zorluklar yaşamayız. Fiziksel ve duygusal ihtiyaçların bir araya gelmesini sağlama konusunda sorun yaşarız. En önemlisi, yaşadığımız çevre dolayısıyla potansiyelimizi fark edemeyiz.

Bu sebeplerden ötürü maksimum potansiyele ulaşmana engel olacak en önemli etken düşünce yapısıdır. Düşünce yapısı kafamızın içinde dönüp dolaşan tilkilerin ardındaki hikayedir. Düşünce yapısı çocukluktan itibaren gelişmeye başlar ve hayatın boyunca seninle yaşamaya devam eder.

5. Düşünce yapısı: Sabit zihin

Sabit bir zihne sahip olmak demek kendi değerlendirmelerinin somut inançlara dayalı olması demektir. Sabit zihin yapısının en büyük sorumlusu çocukluk döneminde yaşanan ve yıllar içerisinde değişmeyen durumlardır. Bu tür insanlar başkalarının önünde konuşma ve matematik gibi konularda pek becerikli değildirler.

Sabit zihin yapısına sahip insanların genel yaklaşımları birbirine benzer. Bir şeyler ters gittiği zaman “bu konuda yeteri kadar iyi olmadığımı zaten biliyorum ve bir daha bunu deneyeceğim” yaklaşımına sahip olurlar. Sabit zihin olumsuz düşünceleri ve davranışları destekleyerek gerçek potansiyelin ortaya çıkmasını engeller.

6. Düşünce yapısı: Gelişen zihin

Gelişen zihin yapısı sabit zihin yapısının tam tersidir. Gelişme açık bir zihne sahip olduğun zaman her şeyin gerçekleşme olasılığına inanırsın. Bu nedenle olaylara bakış açın ve onlara yaklaşım tarzın çok daha fazla olur. “Yapamam” demek yerine “yapabilirim” diyerek yola çıkarsın.

Gelişen zihin yapısına sahip insanların genel yaklaşımları daha çok problem çözmeye dayalıdır. Bir şeyler ters gittiği zaman “problemi tespit etmeliyim ve uygun çözümler bulmalıyım” yaklaşımına sahip olurlar. Gelişen zihne sahip olan insanlar her koşulda kendilerini güçlendirerek potansiyellerini ortaya çıkarmaya çalışırlar.

7. Hedef belirlemek

Hedef belirlemek tam potansiyeline ulaşmak için atman gereken ilk adımdır. Hedef belirlerken birbirinden önemli üç farklı durumu göz önünde bulundurman gerekir. Hedefinin genel değil spesifik olması, ölçülebilir olması ve yazılı olması gerekir. Bu kriterlere dikkat etmezsen hedef belirlemede hata yaparsın.

Bu durumu örnekle açıklamaya çalışayım. “Çok başarılı olmak istiyorum.” demek yerine “Bir doktor olmak istiyorum.” diyerek hedefini netleştirmeye çalışmalısın. Doktor olmak için aldığın mesafeyi ve geriye kalan mesafeyi ölçme fırsatın olmalıdır. Ayrıca doktor olmak hedefini havada bırakmamalı onu bir yere yazmalısın.

8. Sürece odaklanmak

Maksimum potansiyeline ulaşman için önemli olan belirlediğin hedefleri yerine getirmek değil bu hedefleri yerine getirirken takip ettiğin süreçtir. Süreç içerisinde hedeflerden çok daha fazlasını elde edebilmen mümkündür. Bu nedenle sürece odaklanmalı ve gelişimini önemsemelisin.

Örneğin, bir yazar olma hedefine sahip olabilirsin. Sürekli yazarak eserinin yayınlanacağı günü bekliyor veya blog yazılarının belirli düzeyde okunacağı günü bekliyor olabilirsin. Hedefin bu olsa bile odaklanman gereken durum yazmaktır. Çünkü ne kadar fazla yazarsan bir o kadar iyi bir yazar olabilirsin.

9. Popülerliği reddetmek

Halk arasında bir şey popülerliğe ulaşmışsa artık o inancı değiştirmek oldukça güçtür. Hedeflerin belirlenmiş olan bu inancın karşısında yer alıyorsa bu durumda popülerliği reddetme yoluna gitmelisin. Aksi taktirde maksimum potansiyele ulaşman oldukça güç olacaktır.

Bunun sebebi popüler inancın bir bariyer niteliği taşımasıdır. Örneğin, herkesin katıldığı bir yarışmada bugüne kadar 25 sorudan sadece 20 tanesi bilinmiş olsun. 20 soru burada psikolojik bariyerdir. Yeteri kadar bilgili ve iyiysen 21. soruya ulaşmayı başarabileceğini bilmelisin. Popülerliğin seni ele geçirmesine izin vermemelisin.

10. Cesaretli olmak

David Carpenter‘ın söylediği gibi “ortalama insanlar ortalama şeyler yaparlar” ve bu değişmez bir kuraldır. Maksimum potansiyeline ulaşmak istiyorsan muhakkak cesaretli olman gerekir. Bir başka ifadeyle rahatlık bölgenden yani güvenli bölgenden dışarı adım atma cesaretini göstermelisin.

Ortalama insanlar ortalama şeyler yaparlar. Ortalama şeyler ortalama sonuçlar ve ortalama hayatlar ortaya çıkarır. Bu kalıbın dışında kalan insanlar ise farklı olmayı başarırlar. Hayatını en iyi şekilde yaşamak istiyorsan gerektiğinde bariyerleri yok sayma cesaretini göstermelisin.

11. Disiplinli olmak

En çok önem verdiğim kriterdir. Potansiyelini maksimum seviyeye çıkarmak istiyorsan disiplinli olman gerekir. Disiplinli olmak aynı zamanda anlık memnuniyet reddetmek anlamına gelir. Bunun en önemli örneği diyet ve tatlı arasındaki ilişkidir. Tatlıyı çok istersin ama diyetine sadık kalmak için ondan uzak durmalısın.

Disiplinli olmak demek tatlıyı neden istediğini anlamayı gerektirir. Bu iştahının geçici bir durum olduğunu anımsadığın an mutluluğu geçici noktalarda aramaktan uzak durabilirsin. Disiplinli olmayı başardığın sürece ekstra çaban için ödülleri toplayabilirsin.

12. Kendine güvenmek

Son olarak elbette kendine güven durumundan söz edeceğim. Kendine güvenin olmazsa potansiyelini maksimum seviyeye çıkarma şansına sahip olamazsın. Bu seni oldukça zorlar çünkü kendine güven atacağın her adımın arkasındaki itici güç olacaktır.

Güven bilgi, disiplin ve deneyimle ortaya çıkar. Bunlar olmadan güven söz konusu olmaz. Bu nedenle ilk başladığın işte başarısız olma veya hata yapma olasılığın vardır. Bu hatalardan ders çıkarmalı, disiplini elden bırakmamalı ve deneyimine deneyim katarak potansiyelini konuşturmak için yoluna devam etmelisin.

Umarım bu bilgiler potansiyelini maksimum seviyeye çıkarmada sana yardımcı olmuştur. Aklına takılan bir şeyler varsa bunları yorum olarak bana ulaştırabilirsin. Yazımı beğendiysen arkadaşlarınla paylaşabilir ve yazılarımdan haberdar olmak için aşağıdan ücretsiz abonelik gerçekleştirebilirsin.

Paylaşmaya ne dersin?
Kaan Karadeniz
Kaan Karadeniz

İstanbul Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi bölümünden mezunum. Yazı yazmayı ve araştırma yapmayı seviyorum. Psikolog, terapist, astrolog veya yaşam koçu değilim. Hedefim insanların hayatlarına değer katabilecek bilgileri onlarla buluşturmaktır.

One comment

Yorum yapıp katkı sağla...