Erkeklerde ayrılığın 7 aşaması

Bir erkeğin senden ayrıldıktan sonra aklına neler geldiğini merak ediyor musun? Elbette merak ediyorsun, kendini kandırmana gerek yok. Pişman olup olmadığını, seni özleyip özlemediğini ve seni geri isteyip istemediğini bilmek istiyorsun.

Bir erkeğin senden ayrıldıktan sonra aklına neler geldiğini merak ediyor musun? Elbette merak ediyorsun, kendini kandırmana gerek yok. Pişman olup olmadığını, seni özleyip özlemediğini ve seni geri isteyip istemediğini bilmek istiyorsun.

Bir ayrılıktan sonra panik ve kalp kırıklığının olması yoğun görülen bir şeydir. Bu ağır ve kargaşalı duyguları hissettiğimiz zaman mantıklı düşünmemiz gerekir. Ayrılık neredeyse bir çeşitli ölüm gibi gelir. Bu duyguyla hareket edip daha sonra pişman olacağın bir şey yapmamalısın.

1. Rahatlama

Evet rahatlama. Bir erkeğin ayrıldıktan sonra hissettiği ilk şey rahatlamadır. Bu evreye giriş yapar. Bunun bir kadın için ne kadar rahatsız edici olduğu oradadır. “Artık benimle olmadığı için rahatladı öyle mi?” sorusunu sorduğunu çoktan biliyorum.

Gerçek böyle olsa bile ayrılığın sebebi bu değildir. Erkek ilk başta rahatlar çünkü ilişki bir süredir düşüşteydi. Kendisi hiçbir zaman başa çıkılacak gibi görmüyordu. Artık duygusal bir girdap içinde olmayacağı için rahatlayacaktır.

Burada akılda tutulması gereken gerçekten önemli bir şey söz konusudur. Rahatlama aşamasında onunla iletişim kurmaya çalışırsan veya onu birlikte olmaya ikna etmeye çaba gösterirsen muhtemelen seni elinin tersiyle itecektir.

Bu nedenle kadınlar için bir ayrılık durumunda yapılması gereken şey “iletişim yok” tavrına sahip olmaktır. Başlangıçtaki iletişim yok tavrı bir ayrılığın en kritik aşamalarından biridir. Bu olmadan, kadın açısından belirlediği planın işe yarama olasılığı çok ama çok düşüktür.

2. Yaşama

Bir erkeğin ayrılık sonrasında geçtiği her aşamayı doğru bir biçimde anlamak istiyorsan biraz metanetli olman gerektiğini söylemeliyim. Sanki bu uyarı için biraz geç kalmış gibi olabilirim. Fakat “yaşamak” veya “yaşadığını düşünmek” onun gireceği ikinci aşamadır.

Uzun süreli bir ilişkiden sonra muhtemelen artık “özgür” olduğu için dışarı çıkıp bekar hayatı yaşamak için can atacaktır. Erkek bu sürece girmeden önce ona müdahale edersen çok şey kaybedersin. Çünkü erkeğin bu süreci yaşaması çok ama çok önemlidir.

Erkek yaşantısına devam ederken ondan alacağın geri bildirimler sonrasında bir tepki vermeyi düşünebilirsin. Ama bu tepki senin lehine olumlu bir tepki olmayacaktır. Olumsuz olmak, kadınlar hakkında kıskanç sözler söylemek veya başka bir şekilde tepki vermek iyi bir şey değildir.

3. İkincil düşünceleri duyma

Şimdi bu aşamaya çok dikkat etmelisin. Özellikle onu yeniden kazanmak istiyorsan “ikincil düşüncelerin” havada uçuştuğu bu aşama epey işine yarayacaktır. Bu aşamada, senden ayrılmanın pişmanlık olup olmadığını merak etmeye başlayacaktır.

Peki buna neden olan durum nedir? Elbette onunla iletişim kurmayıp beklemeye geçmiş olmandır. Bu kuralı ihlal ediyorsan söz konusu durumdan bir çıkarın olmayacaktır. Evet, erkek arkadaşın senden haber alamadığı için pişmanlık yaşamaya başlar.

Birlikte olmayı istemediği çok açık bir biçimde ortada olsa bile zihninde her zaman şüphe yer alır. %1 olabilir veya %50 olabilir hiç fark etmez. Sahip olduğu şüphe duygusu bu süreçte senin en önemli arkadaşlarından ve silahlarından birisi olacaktır.

Bu şüpheyi ortadan kaldırmanın en hızlı yolu “tesadüfen” (anladın sen beni) ona nerede olduğunu göstermeye çalışmaktır. Bunun yerine, iletişimsiz kalmaya devam edin ve her şeyin yoluna girmesine izin verin. Bu, yönünü değiştirip kendine odaklanmak için mükemmel bir zamandır.

“Özgür” olmak sandığı kadar iyi bir şey değildir. Evet bir süre eğlenceli olacaktır. Ama ilişkinin sona ermesinden dolayı dağılacağını düşündüğü için bu yolu tercih eder. Artık yalnızlık kendini gösterdiğine göre bir illüzyon karşılığında tercihini sorgulamaya başlar.

Kararından asla %100 emin olamaz. Şüphe onu süründürmeye başlar. Bekar hayatı yaşamaya çalışırken bile ikincil düşünceler hayatını sarmalama noktasında önemli adımlar atarlar. Tüm bunlar “iletişim yok planının” en önemli meyveleridirler.

4. Üzülme

Erkekler için üzüntünün başladığı nokta burasıdır. Şimdi erkek arkadaşın ile yaşadığı illüzyonun başka bir noktaya gitmeye başladığı yerdesin. Erkek arkadaşın genellikle üzüntü aşamasına kız arkadaşı zaman geçtikçe kendini yeniden inşa ettiğinde ve yoluna devam ettiğinde başlamış olur.

Diğer taraftan, erkek arkadaşın mutlu ve rahatlamış bir şekilde ayrılığa ilk adımı atar. Bekar olarak epey bir zaman geçirir. Sonra üzüntü aşaması onu vurmaya başlar. İlişkiyi sonlandırma tercihini yeniden gözden geçirir. Artık etabı ters yönde bitirmeye hazır haldedir.

Şimdi nostaljik olmaya ve tüm güzel zamanları hatırlamaya başlayacaktır. Kötü anılar ve zor zamanlar arka planda kaybolurken tüm iyi noktaları romantikleştirme eğilimi baş gösterir. Onunla hayat deneyimini paylaşmak için orada olduğunu fark eder hale gelir.

Ayrılık herkes için bir kayıptır. Bekar olma konusunda daha iyi bir deneyim umuduyla bir ilişkiden vazgeçen erkek, şimdi partnerinin yokluğu sonrasında gerçekten çok zor anlar yaşamaya başlamış demektir. Elbette bu yine “iletişim yok” kuralına uyarsan gerçekleşecek bir şeydir.

5. İdealleştirme

Şimdi erkek arkadaşın güzel zamanları hatırlamakla meşgul. Kafasındaki en güzel anıların hepsini tekrarlıyor diyebilirim. İlişkinizin en iyi şarkılarını dinlemekle meşgul olmasını istediğin nokta tam olarak burası olmalıdır.

Yeni biriyle çıkıyorsa, farkında olsun veya olmasın, onu seninle karşılaştırmaya başlar. Hiçbir şey bir başkasının idealleştirilmiş anısıyla rekabet edemez. Seninle geçirdiği en güzel anılara göre onu ölçmeye ve tartmaya başlar.

Ayrılık üzerine çökmeye başladığında zamanın geçtiğini fark eder. Ayrılığın nedenlerini unutacak. Aniden bu kadar gibi görünen şeylerin artık önemli olmadığını anlamaya başlayacak. Bir başka ifadeyle erkek arkadaşın artık yavaş yavaş pişmanlık aşamasına girmeye başlıyor demektir.

6. Merak etme

İletişimsizlik kuralına uymaya devam ediyorsan, kendi hayatına ve kendine odaklandıysan şimdi gerçekten seni merak etmeye başlayacaktır. En önemlisi senden senden haber alamadığını merak etmeye başlayacaktır. Elbette bu biraz senin davranışlarına bağlı olarak değişecektir.

Yeni erkek arkadaşlarla fotoğraf atmadıysan, bikini giyip yeni fotoğraflar çekilmediysen ve intikam fotoğrafları yayınlamakla meşgul olmadıysan süreç bu şekilde işleyecektir. Tuzaklar kurarak onu kandıramazsın. Çünkü eyleminin arkasındaki niyeti herkes bilecektir.

Ayrıca, sosyal medyada gönderi paylaşıyorsan biraz gizemli olmasına dikkat etmelisin. Her şeyi paylaşmak zorunda değilsin. Amacın onu meraklandırmak olmalıdır. Özellikle ayrılıkla nasıl başa çıktığın konusunda onu epey bir meraklandırmaya çalışmalısın.

Bu aşamada seninle bir şansı olup olmadığını da merak edecektir. Tamamen yoluna devam edip etmediğini ve onu hayatından sonsuza kadar dışarıda bırakıp bırakmadığını merak edecektir. Kısacası hala bir şansının olup olmadığını anlamaya çalışacaktır.

7. İletişime geçme

Eğer bir şekilde 30 gün “iletişimsizlik” kuralına uyum sağlamayı başardıysan artık bunun meyvelerini toplayabilirsin. Sana 30 günden önce ulaşırsa onu görmezden gelmelisin. En kötü ihtimalle biraz kendime vakit ayırmalıyım demelisin.

30 günden önce seninle iletişim kurmasının temel sebeplerinden birisi “sana sahip olup olmadığını” kontrol etmek olabilir. Bu yüzden sana ulaşması tekrar bir araya gelmek istediği anlamına gelmez. Bu yüzden söz konusu varsayımı yaparak kendini hayal kırıklığına uğratmamalısın.

Ona hala “sana sahip olduğu” izlenimi verirsen onu bu noktaya getiren tüm duygusal evrimi geri alırsın. Seni bir geri dönüş seçeneği olarak görmesi söz konusu olabilir. Bu olunca ne olur? Etrafta yeni birileriyle flört edebilir ve seni bir ikincil seçenek olarak görebilir.

Bu yüzden güçlü bir konumda kalmaya özen göstermen gerekir. Seni tekrar bir ilişkiye girmeye ikna etmesine izin vermelisin. Ayrılığı o istediyse şimdi seçtiği eylemi düzeltmek için bir şeyler yapması gerekecektir. Bunun için çaba göstermesini sağlamalısın.

Paylaşmaya ne dersin?
Kaan Karadeniz
Kaan Karadeniz

İstanbul Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi bölümünden mezunum. Yazı yazmayı ve araştırma yapmayı seviyorum. Psikolog, terapist, astrolog veya yaşam koçu değilim. Hedefim insanların hayatlarına değer katabilecek bilgileri onlarla buluşturmaktır.

Yorum yapıp katkı sağla...